22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/2100 Karar No: 2017/2307 Karar Tarihi: 16.02.2017
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/2100 Esas 2017/2307 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2017/2100 E. , 2017/2307 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının ... Genel Müdürlüğünde geçici işçi olarak çalışmakta iken bu kurumun lağvedilmesi üzerine İl Özel İdaresi bünyesine alındığını, ancak kademe ve derecesinin belirlenmesinde geçici işçi statüsünde çalıştığı sürelerin dikkate alınmadığını belirterek, kademe ve derecesinin tespiti ile bir kısım fark işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının intibakının Yasa ve Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine uygun yapıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Bozma ilamına uyan Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı tarafından ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı def"inin dikkate alınıp alınamayacağı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir. Somut olayda; dava konusu alacaklar bakımından, ıslah tarihinden geriye doğru beş yıl gidildiğinde 17.01.2009 tarihinden önceki dönemin zamanaşımına uğradığı açıktır. Her ne kadar bilirkişi tarafından ıslaha karşı zamanaşımı değerlendirmesi yapılmış ise de yapılan tespitin hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Her alacak kalemi bakımından ıslaha karşı zamanaşımı değerlendirilirken 17.01.2009 tarihinden dava tarihine kadar alacak miktarları tespit edilerek dava dilekçesinde talep edilen alacak miktarlarının zamanaşımına uğramadığı dikkate alınarak alacaklar belirlenip karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi olarak kabul edilmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar