11. Hukuk Dairesi 2013/9694 E. , 2013/23165 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27.09.2012 tarih ve 2008/2520-2012/1396 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkiline sigorta poliçe alacağına konu 1892,66 TL prim borcu olduğunu, davalı hakkında Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/884 esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlunun %40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sigorta poliçesi alacağına ilişkin davada, davaya konu Ergo-İsviçre Sigorta A.Ş."nin 14174348 ve 13952151 numaralı poliçelerinde davalının imzasının bulunmadığı, ödenmiş prim de bulunmadığı bu haliyle geçerli bir sigorta ilişkisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
Davacı, Mülga 818 sayılı BK’nın 413 ve devamı maddeleri uyarınca vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak davalı adına dava dışı sigorta şirketine ödendiği iddia olunan primlerin tahsili için girişilen icra takibine yapılan itirazın iptali amacıyla iş bu davayı açmıştır.
Dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere, davacı taraf takip talebine primlerini ödediği ve davalı araçlarına ait olduğunu ileri sürdüğü poliçe suretlerini eklemiş ve mahkemece de poliçelerden birisinin davalıya ait araca ilişkin olduğu sabit olmuş,diğer poliçe için ise herhangi bir araştırma yapılmamıştır.Sigorta akdi şekle tabi bir akit olmadığı için sözlü olarak da yapılabilir. Taraflar arasında çekişmesiz olduğu üzere her ne kadar davalının poliçe düzenlenmesi ve priminin ödenmesi hususunda davacıya yazılı bir talimatı yok ise de,bir dönem önceki poliçelerin aynı sigorta şirketi tarafından yapıldığı sabit olduğu gibi, davalı da takibe itirazında öncelikle faiz oranı ve benzeri konulara itiraz etmiş, poliçelerin geçerli olmadığına ilişkin bir itiraz ileri sürmemiştir. Davacının vekaletsiz iş görme hükümleri gereği
talepte bulunabilmesi için ve sigorta akdinin geçerliliği için sigortalı davalının imzasının poliçede bulunması gerekli olmayıp yukarıda açıklandığı üzere davacı kanıtlamak suretiyle ödediği tutarı isteyebilir. Açıklanan bu nedenlerle, mahkemece öncelikle diğer poliçeye ilişkin aracın davalıya ait olup olmadığı araştırılıp, ilgili ise ve poliçe hükümsüz kılınmamış, iptal edilmemiş ise davacının vekaletsiz iş görme hükümleri gereği ödediği primleri talep edebileceği göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.