Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16071
Karar No: 2013/23163
Karar Tarihi: 18.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/16071 Esas 2013/23163 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/16071 E.  ,  2013/23163 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23.09.2008 tarih ve 2003/985-2008/344 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; Şişli İlçesi, Mecidiyeköy Mahallesi, ...Kasım Sokak, No: ... Apartmanı bodrum ve giriş katlarında faaliyet gösteren dava dışı sigortalısı Özsel Ecza Deposu Tic. Paz. A.Ş."ye ait işyerinin müvekkili tarafından Endüstriyel Paket poliçesi ile yangın, su baskını vb. olaylara karşı sigortalandığını, sigortalı işyerinde 21/02/2003 tarihinde atık su PVC borularının kopması sonucu meydana gelen su basması olayından dolayı çok sayıda ilaç ve malzemelerin hasarlandığını, sigortalısına 35.527,00 TL hasar bedelinin 09/04/2003 tarihinde tam olarak ödendiğini, hasra sebep olan PVC borusunun ortak mülkiyete konu olup, binanın pis su gideri olduğunu ileri sürerek apartman sakinleri olan davalılardan hasar bedelinin faizi ile birlikte rücuen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Bir kısım davalılar vekili, davaya konu edilen ve bu nedenle ödeme yapıldığı iddia edilen hasarın davalıların oturduğu ... Apartmanı’nın su tesisatından ya da atık su tesisatından kaynaklanmadığını, mezkur hasarın İSKİ ana su taşıyıcı künkünün patlamasından kaynaklandığını, daha sonra İSKİ tarafından sokağın patlayan ana kolonlarının değiştirildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece; toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile yapılan keşif, alınan bilirkişi raporu ve binanın mahallinde gözlemlenen durumu itibariyle dava konusu sigortalı işyerinde meydana gelen hasarda davalılara atfı kabil bir kusur ve sorumluluk söz konusu olmadığı ve arada sorumluluğu açıklamaya yeterli illiyet bağı tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekili, kararı temyiz etmiştir.
    Dava; işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK’nın 266 ve devamı (mülga 1086 sayılı HUMK’nın 275 ve devamı) maddeleri uyarınca mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, tarafların talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilir. Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer kanıtlarla birlikte serbestçe değerlendirir. Mahkemece, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendirebileceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir.
    Somut olayda mahkemece, uyuşmazlığın çözümü bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, birinci bilirkişi kurulu dava dışı sigortalıya ait işyerinde meydana gelen hasarda davalıların kat maliki bulundukları binaya ait PVC atık su borularının neden olmadığı, dolayısıyla davalılara yüklenecek kusur ve sorumluluğun bulunmadığı yönünde görüş bildirmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine alınan ikinci raporda ise, tam aksi yönünde hasarın, binanın ortak alanlarından olan pis su borusunun patlamasından kaynaklandığını, dolayısıyla davalıların oluşan zarardan sorumlu oldukları açıklanmıştır. Birinci bilirkişi kurulu raporuna itibar edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, bilirkişi raporları arasında çelişki giderilmeden ve birinci bilirkişi raporunun benimsenmesi nedenleri açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi