Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14740
Karar No: 2018/3648
Karar Tarihi: 27.06.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/14740 Esas 2018/3648 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/14740 E.  ,  2018/3648 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili,davalı tarafça davacı aleyhine ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2013/3952 esas sayılı dosyası ve ... 4.İcra Müdürlüğünün 2013/5866 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, bu takibe konu senetteki imzaların davacıya ait olmadığını, ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2013/3952 Esas sayılı dosyasından dolayı davalı tarafa ödenen 7.400,00 TL bedelin davalıdan istirdatına ve müvekkiline ödenmesine, ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2013/5866 Esas sayılı dosyasından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, ... 4.İcra Müdürlüğü"nün 2013/3952 Esas sayılı ve 2013/5866 Esas sayılı dosyalarındaki takip miktarlarının %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, öncelikle davacının iki ayrı icra dosyası için iki ayrı dava açması gerektiğini, ayrıca ... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2013/3952 Esas sayılı dosyasına davacı borçlunun hiçbir itiraz etmeksizin ödemede bulunduğunu, davaya konu oluşturan icra dosyaları için yargılama yapıldığını ve imzaların davacıya ait olduğunun belirlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları neticesinde, alınan dört ayrı bilirkişi raporundan ikisinin davacı lehine diğer ikisinin davacı aleyhine olduğu, alınan bu raporlarla imzanın davacıya ait olup olmadığının kesinlikle belirlenemediğini, Yargıtay onamasından geçen icra hukuk mahkemelerindeki bilirkişi raporları da değerlendirilerek ve bu raporlarda imzanın davacıya ait olduğu bildirildiğinden, davacının imzalarının kendisine ait olmadığını yani borçlu olmadığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Anayasanın 141/son maddesinde “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” denilmektedir. Keza 6100 sayılı HMK’nın 30. maddesi de “Hakim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür” şeklindeki usul ekonomisi ilkesini içermektedir.
    Hakim, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verebilir (HMK. 266). İlk raporun teknik açıdan yetersiz olması, denetime elverişli olmaması halinde ek rapor ya da ikinci bir bilirkişiden rapor alınabilir. İki rapor arasında esaslı çelişki bulunması halinde de telif edici nitelikte üçüncü bir heyetten rapor alma yoluna gidilebilir. Ama buna ilişkin ara kararları kurulurken yukarıda bahsi geçen usul ekonomisiyle ilgili emredici nitelikteki anayasa ve kanun hükümleri her daim gözetilerek; gerek mahkemenin, gerekse tarafların fazladan mesai, emek ve masraf yapmalarına yol açacak usulü işlemlerden kaçınmak gerekir.
    Öte yandan bir dosyada gerekmediği halde dört ayrı heyetten rapor alınması hangisinin hükme dayanak teşkil edeceği hususunda da ciddi tereddütler uyandıracaktır. Nitekim mahkemece alınan dört rapor arasında çelişki bulunması üzerine somut vakıada uygulama yeri bulunmayan icra hukuk mahkemesindeki bilirkişi raporları hükme dayanak yapılmıştır.
    Dosya içerisindeki ilk bilirkişi heyeti olan Adli Tıp Kurumu ihtisas dairesi imzasının davacının eli ürünü olmadığını tespit etmiştir. İtiraz üzerine ...Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan heyetten alınan raporda ise imzanın davacının eli ürünü olduğu kanaatine varılmıştır. Her iki rapor arasındaki çelişki üzerine görüşüne başvurulan Emniyet Kriminal heyeti ise imzanın davacı eli ürünü olmadığını belirlemiştir.
    Bu durumda mahkemece birinci raporu teyit eden telif edici mahiyetteki üçüncü bilirkişi raporunun hükme dayanak yapılması gerekirken dar yetkili icra mahkemesinden alınan raporların hükme esas alınması doğru olmadığı gibi emredici nitelikteki usul ekonomisi ilkelerinin gözetilmemesi de bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi