4. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/13882 Karar No: 2013/15025 Karar Tarihi: 26.09.2013
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/13882 Esas 2013/15025 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2013/13882 E. , 2013/15025 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı .... vekili .... tarafından, davalı ... aleyhine 24/08/2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/01/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalı ... tarafından ihale olunan ve dava dışı yüklenici firma tarafından yapımı üstlenilen kaldırım taşı döşeme işinin yapımı sırasında verilen zararın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu edilen zararın, davalı idarenin kamu hizmeti kapsamındaki kaldırım taşı döşeme işinin yapımı sırasında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Kamu hizmetini sunmak ve bu anlamda gerekli hazırlıkları ve denetimi yapmak (içme suyu, bina, park, kaldırım yapma, yol vs.) belediyelerin belediye kanunundan doğan görevleri olup, bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesi hizmet kusuru niteliğindedir. İdare’nin işlemi ya da eylemi nedeni ile doğan zararlardan dolayı; İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince İdare’ye karşı, idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. Görev sorunu, açıkça veya hiç ileri sürülmese de kendiliğinden dikkate alınır. Davaya konu edilen uyuşmazlık, İdari Yargılama Usul Kanunu (2577 sayılı...) uyarınca idareye başvuru, başvuru sonucunda idare tarafından verilecek karar ve bu karara karşı idari yargı yerinde dava açılması gibi usul kurallarına göre halledilmesi gerekirken anılan usul kuralları işletilmeden doğrudan icra takibi yoluyla alacağın tahsiline girişilmiş olması doğru değildir. Açıklanan gerekçelerle yerel mahkemece yargı yolu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 26/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.