Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vasisi, annesi F.K.G.n maliki olduğu 504 ada 8 parsel sayılı taşınmazını davalı Y. Ö.a satış suretiyle temlik ettiğini, ondanda danışıklı olarak diğer davalıya devredildiğini, akit tarihinde annesinin ehliyetsiz olduğunu, taşınmazın hile ile çok düşük bedel gösterilerek elinden alındığını ileri sürerek tapu iptal ve F.K. G.adına tesciline ya da dava tarihindeki rayiç değerinin davalı Y.Ö.’tan tahsiline karar verilmesini istemiştir
Davalı Y.Ö., davacının 17 yıl şoförlüğünü ve hizmetini yaptığını, sigortası olmadığı için karşılığında taşınmazı bağışladığını, ancak satış olarak gösterildiğini belirtip davanın reddini savunmuş, diğer davalı Y.A.ise; taşınmazı iyiniyetle satın aldığını, üzerine üç katlı ev yaptığını, davacıyı tanımadığını, diğer davalıyı ise alım satım nedeniyle tanıdığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının temlik tarihinde ehliyetsiz olduğu, ancak son kayıt maliki olan davalı Y. A.ın kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili ile davalı Y. Ö.tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi .nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tazminat isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, tazminata karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu 8 parsel sayılı taşınmazı 8.1.2001 tarihinde davalı Y. Ö.a satış suretiyle temlik ettiği, ondanda 19.1.2001 tarihinde diğer davalı Y.A.’a intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vasisi, anılan temlikin davacının ehliyetsizliğinden yararlanılarak gerçekleştirildiğini, ayrıca işlemin hile ile illetli olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davacının temlik tarihinde ehliyetsiz olduğunun Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ile belirlendiği, çekişmeli taşınmazın bizzat davacı tarafından uzun süredir şoförlüğünü yapan Y.Ö.e 4.500,00 YTL bedelle temlik edildiği, onun da 11 gün sonra diğer davalıya satış biçiminde devrettiği, taşınmazın temlik tarihindeki gerçek değerinin 27.043,50 YTL olduğu sabittir.
Öte yandan dava konusu taşınmazın ve tarafların bulunduğu çevrenin küçük olması, satış sırasında gösterilen değer ile gerçek değer arasında aşırı fark bulunması, davalıların birbirlerine yakın olmamakla beraber tanık beyanları ve içinde bulundukları sosyal çevre itibariyle birbirlerini tanıyan ve durumu bilebilecek konumda oldukları, taşınmazın kısa aralıklarla temlik edildiği de gözetildiğinde davalı Y. A.ın da iyiniyetli sayılamayacağı ve TMK nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır. Bu nedenle davalı Y.Ö.ın temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davacının (vasisi) temyiz itirazına gelince; yukarıda açıklandığı üzere, davacı hukuksal ehliyetten yoksun bulunduğuna ve davalı Y.da iyiniyetli sayılamayacağına göre yapılan temliklere hukuksal değer izafe etmek mümkün değildir.
Hal böyle olunca; tapu iptal ve tescil isteğinin kabulü yönünde hüküm kurulması gerekirken tazminata karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre de nizalı taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden tazminat takdiri gerekirken temlik tarihindeki değerinin esas alınması da isabetli değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,11.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.