10. Hukuk Dairesi 2015/13492 E. , 2016/3744 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında beliritlen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Uygulamada zaman zaman görüldüğü gibi, uyuşmazlık konusuna ilişkin maddi olgularda, davanın taraflarında, uyuşmazlık sürecinde, uyuşmazlığa esas başlangıç ve bitim tarihlerinde, zarar hesaplarına ait rakam ve olgularda ve bunlara benzer durumlarda; yanlış algılanma sonucu, açık ve belirgin yanlışlıklar yapılması mümkündür. Bu tür açık hatalarda ısrar edilmesi ve maddi gerçeğin göz ardı yapılması, yargıya duyulan güven ve saygınlığı sarsacağı gibi, Adalete olan inancı ortadan kaldırır ve yok eder.
Bu nedenledir ki; Yargıtay da; bu güne değin temyiz incelemesi sırasında oluşan maddi yanılgının belirlendiği durumlarda soruna müdahale etmiş baştan yapılmış açık maddi yanlışlığın düzeltmesini kabul etmiştir. Kaldı ki kimi açık maddi yanılgıya dayalı ve yanlışlığı son derece belirgin haksız ve adaletsiz sonuçların giderilmesi kamu düzeni açısından zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/10-895E ve 2002/838K, 2003/21-425E ve 2003/441K sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Eldeki davada, her ne kadar davacının Babasının vefat ettiği 2005 yılı sonuna kadar olan ortaklığı gerekçesi ile davacının da kendi ortaklığı dışında ve mirası reddetmeyen tek mirasçılık sıfatı nedeniyle sorumlu olduğu düşünülerek Dairemizin 09.06.2014 tarihli ve 2014/1749 Esas, 2014/14142 Karar Sayılı Bozma ilamı düzenlenmiş ise de, bozma sonrasında dosya arasından davacı ...’in ve babası...’un aslen 27.10.2004 tarihi itibari ile prim borçlusu ... Yemek San. Tic. Ltd. Şti’nden her türlü ilişkilerinin sona erdiğinin anlaşılmış olması karşısında; anılan bozma kararına Mahkemece uyulmuş ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun istikrar
kazanmış görüşüne göre maddi hatanın kazanılmış hak oluşturmayacağı (Yargıtay HGK 17.012007 gün 2007/9-13 E., 2007/17 K. ve Yargıtay HGK 25.06.2008 gün 2008/11-448 E., 2008/454 K.), Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957 /13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında da açıklandığı üzere Yargıtay"ca maddi hata sonucunda verilen bir karara mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek; davacının birleşen dosya bakımından 2005/32089 sayılı ödeme emri nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Diğer taraftan davaya konu 2012/38134 sayılı ödeme emri bakımından davacı hakkında davalı kurumca ödeme emrinin tebliğinden önce 09.07.2012 tarihinde haciz işleminin uygulandığı ve zamanaşımının kesildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de, aslen ödeme emrinin 19.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın da süresinde açılıp, bu tarihe göre 2004 yılı 7. aya kadar tahakkuk eden ve ödenmesi gereken borçların zamanaşımı nedeniyle iptaline, 2004 yılı 9. aydan sonraki dönemler bakımından da mirasçılık, ortaklık veya yönetici sıfatının bulunmayışı nedenleriyle iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden,bhüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince, hüküm düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç: Hüküm fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine;
"1- Asıl ve birleşen ... 1. İş Mahkemesi’nin 2013/344-526 sayılı dosyasındaki istemler birlikte değerlendirilmek suretiyle davanın KISMEN KABULÜ ile;
2005/32089 sayılı takip dosyasından gönderilen 2005/4-6-7-8-.aylara ait prim alacağına ilişkin ödeme emirleri yönünden davacının şirket müdürlüğünden azledildiği 27.10.2004 tarihinden sonrasına ait olmaları nedeniyle davacının sorumluluğu bulunmadığından bu ödeme emirlerinin İPTALİNE,
2-Davalı kurumca gönderilen, 2012/38135, 2012/38136, 2012/38138, 2012/38139, 2012/38140, 2012/38141 sayılı takiplere konu borçların zamanaşımına uğradığı anlaşılmakla, bu ödeme emirlerinin iptali ile davacının bu ödeme emirleri nedeniyle kuruma karşı borçlu olmadığının tespitine,
3-2012/38134 sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrinden dolayı: 28.03.2013 tarihi itibariyle hesaplanan ve 2004/7-8 ve 9. ayları için 1503,04 TL borcunun bulunduğunun,
-2012/38137 sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrinden dolayı 28.03.2013 tarihi itibari ile hesaplanan ve 2004/7-8 ve 9. ayları için 130,66 TL borcunun bulunduğu, kalan dönemlerden ve tutarlardan borcunun bulunmadığının,
-2012/38141 sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrinden dolayı 28.03.2013 tarihi itibari ile hesaplanan ve 2004/7-8 ve 9. ayları için 79,80 TL
borcunun bulunduğunun, kalan dönem ve tutarlar bakımından borcunun bulunmadığının tespiti ile anılan ödeme emirlerinin bu şekilde kısmen iptaline,
4-Davalı Kurum harçtan bağışık olduğundan harç takdirine yer olmadığına, peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarife gereğince 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine, kısmen kabul kararına göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Davacı tarafın yapmış olduğu harç hariç 411,80 TL tebligat ve kanıt toplanmasına ilişkin yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 325,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,” hükmünün yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.