Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4388 Esas 2022/6175 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, taksirle yaralama
HÜKÜMLER : Düşme, beraat

Sanıklara atılı suçlardan zarar gören mağdur ...'in soruşturma aşamasında alınan ilk beyanında kimseden şikayetçi olmadığını beyan ettiği, şikayetten vazgeçmeden dönülemeyeceği ve bu sebeple katılma talebinin reddedilmesi karşısında, vekilinin sanıklar hakkında verilen hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317.maddesi uyarınca temyiz isteminin REDDİNE, 11.04.2022 tarihinde Yargıtay Üyesi ...'ın mağdurun kovuşturma aşamasında şikayetçi olduğunu bildirerek katılma talep ettiğinin anlaşılması karşısında soruşturma aşamasında şikayetçi olmadığı yönündeki beyanın davaya katılmasına engel teşkil etmeyeceği, CMK'nin 260 maddesi uyarınca temyiz hakkı bulunduğu CMK'nin 237. maddesi uyarınca katılmasına karar verilmesi ve taksirle yaralama suçundan verilen düşme kararının onanması, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu yönünden ise iddianame kapsamına göre eylemin yalan tanıklıkta bulunma suçunu oluşturacağı ancak bu suçtan da suçun unsurları itibariyle oluşmadığından beraat kararının onanması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Sanıklar hakkında taksirle yaralama ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarından açılan davada, taksirle yaralama suçu nedeniyle şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme; resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik şikayetçi ... vekilinin temyizinin mağdur ...'in soruşturma aşamasında alınan ilk beyanında şikayetçi olmadığını beyan ettiği şikayetten vazgeçmeden dönülemeyeceği ve bu nedenle katılma talebinin reddedilmesi karşısında mağdur vekilinin hükümleri temyiz yetkisi bulunmadığından temyiz isteminin CMUK'nin 317 maddesi uyarınca; reddine ilişkin sayın çoğunluğun kararına katılmak mümkün bulunmamıştır, zira;
Sanık hakkında açılan takibi şikayete taksirle yaralama suçu yönünden soruşturma aşamasında alınan 07.07.2015 tarihli kolluk beyanında yaralanması nedeniyle kimseden şikayetçi olmadığını bildirdikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği 20.07.2015 tarihi ifadesinde ise; sanık ...'dan şikayetçi olmuş, sanık ... hakkında ...'i av tüfeği ile taksirle yaraladığından bahisle ... ve ... hakkında ise sanık ... hakkında başlatılan soruşturmada alınan ilk ifadelerinde olayı gizlemeye yönelik beyanda bulundukları ancak sonradan alınan ifadelerinde olayın ne şekilde cereyan ettiğini açıkça anlattıkları bu suretle resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunduklarından bahisle dava açılmıştır.
Kamu davasına katılma başlıklı CMK' nin 237/1 maddesi " mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanlar, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilirler" hükmünü amir olup, bu madde kapsamında şikayetçi olduğunu bildirme TCK'nin 73. Maddesinde düzenlenen soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı olan suçlar başlıklı madde hükmünden bağımsız ve usul hükmü olarak belirlenmiş şikayeti ifade etmektedir. Buna göre kamu davasına katılmak için kovuşturma aşamasında şikayetçi olduğunu bildirerek kamu davasına katılma talebinde bulunmuş olması davaya katılma için gerek ve yeter şarttır. Şikayete bağlı olan ya da olmayan suçlarda soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçmiş olunması, kovuşturma aşamasında şikayetçi olduğunu bildirerek davaya katılma isteminde bulunmuş ise davaya katılmaya mani olmayacak, ancak katılmaya hukuki geçerlilik tanınması kanun yolu başvurusuna geçerlilik kazandırmakla birlikte şikayete bağlı suçlar yönünden soruşturma evresinde şikayetçi olmadığından, şikayetten vazgeçmeden vazgeçme olmayacağından kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekecek ve fakat katılanın temyizinin katılan sıfatını alamayacağından bahisle reddi sonucunu doğurmayacaktır.
Somut olayda taksirle yaralama suçu nedeniyle şikayetçi soruşturma aşamasında şikayetçi olmamış ise de; kovuşturma aşamasında şikayetçi olduğunu bildirerek katılma talebinde bulunduğu anlaşılmakla, mahkemenin katılma talebinin reddi kararının CMK' nin 237/2. maddesi uyarınca kaldırılıp şikayetçinin davaya katılmasına karar verilmesinden sonra soruşturma aşamasında şikayetçi olmadığını bildirmiş olması ve şikayetten vazgeçmeden vazgeçme olmayacağından kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun kararına katılmak mümkün olmadığı gibi; resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu nedeniyle sanıklar ... ve ... haklarında şikayetçinin soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçtiğine dair beyanının olmadığı da nazara alınması gerektiği gibi iddianamede anılan suçun anlatım biçimi gözetildiğinde sanıklara atılı eylemin, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu değil yalan tanıklıkta bulunma suçuna temas edeceği, ancak bu suç yönünden de yalan tanıklığa konu eylemin tanık dinlemeye yetkili kişi ya da kurul önünde yapılmayıp kollukta alınan ifadelerine hasredildiği, şikayetçinin yalan tanıklık suçu nedeniyle suçtan zarar gören konumunda olması nedeniyle katılma talebinin kabulüne karar verildikten sonra unsurları itibarıyla oluşmayan yalan tanıklık suçu nedeniyle sonucu itibarıyla doğru olan beraat kararının onanmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun şikayetten soruşturma aşamasında vazgeçtiğinden taksirle yaralama ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçları nedeniyle katılma ve temyiz hakkı bulunmadığından bahisle temyiz isteminin reddine ilişkin düşüncesine katılmak mümkün bulunmamıştır.