11. Hukuk Dairesi 2013/9711 E. , 2013/23153 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.01.2013 tarih ve 2011/4-2013/7 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vasisi tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, kendisinin yaptığı çalışmalar sonucu elde ettiği buluşlarını memleketine faydalı olması için 2000 yılında davalıya gönderdiğini, kendisine ait buluşların bazı fabrika ve firmalarca üretildiğini gördüğünü ve kendisine telif hakkı ödenmediğini ileri sürerek telif hakkı karşılığı olarak 10.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama esnasında davacıya atanan vasi, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya vasi tayini gerekip gerekmediği hususunda yapılan ihbar sonucu, davacının psikotik bozukluk tanısı ile kısıtlandığı ve kendisine vasi atandığı, davacının sunduğu el yazılı dilekçeler ve bir kısım alet çizimlerini gösterir dökümanlar incelendiğinde, bunların buluş ya da tasarım olarak nitelendirilmesi mümkün olmayan belgeler olduğu, davacının davalıya gönderdiği mektup dışında her hangi bir başvurusunun bulunmamış olduğu, söz konusu aletlerle ilgili davacının bu aletleri kendisinin icat ettiğine ilişkin herhangi bir delil yada belge sunamadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vasisi, kararı temyiz etmiştir.
1- Tarafların iddia ve savunması dikkate alındığında, uyuşmazlığa 556 sayılı KHK’nin hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
556 sayılı KHK’nin, 22.6.2004 tarih ve 5194 sayılı Yasa ile değiştirilen 71. maddesi hükmüne göre, bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda görevli mahkemenin ihtisas mahkemeleri olduğu, bu mahkemelerin yargı çevresini Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun belirleyeceği düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeye uygun olarak, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun, 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı kararı, daha sonra alınan ve halen yürürlükte olan 24.3.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile anılan Kanun Hükmünde Kararnamelere ilişkin davalar bakımından, fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmayan yerlerde, asliye ticaret mahkemesi kurulmuş olup olmamasına bakılmaksızın, bir ya da iki asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bir numaralı asliye hukuk mahkemesi, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde 3 numaralı asliye hukuk mahkemesi görevlendirilmiş, bu mahkemelerin yargı çevresinin adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsadığı da belirtilmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır. İhtisas Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisidir.
Bu durumda, mahkemece Çanakkale Asliye Hukuk Mahkemesi (Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğundan, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, esasa girilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma neden ve şekline göre, davacı vasisinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vasisinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.