MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2008
NUMARASI : 2006/409-2008/355
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vasisi; 14 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu bağımsız bölüm maliki A. N. O."un çekişmeli taşınmazı temlik tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığını ileri sürerek tapunun iptali ile önceki maliki adına tescili isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında A. N.i O. vefat ettiğinden mirasçılar davaya devam etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların hukuki ehliyetsizlik iddiası sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu bağımsız bölümün A. N.O. adına kayıtlı iken 15.7.2005 tarihli akitle 10.000 YTL. bedelle davalıya satış suretiyle temlik edildiği, A.N.O,vasisi tarafından kayıt malikinin temlik tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, dava devam ederken kısıtlı A.N.’nin 8.6.2007 tarihinde vefat ettiği,mirasçıları tarafından davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, A.N.O.un çekişmeli taşınmazın temlik tarihi olan 15.7.2005 tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığı, 25.11.2008 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenerek ve Medeni Kanunun 15. maddesinde ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle , kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyiniyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 11.6.1941 tarih 4/21) gözetilerek davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının, öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak,kayıt maliki A.N.’nin yargılama sırasında öldüğü, tüm mirasçılarının da davada taraf olduğu gözetilerek mirasçıların payları oranında tapunun iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken şahsiyetin ölümle son bulacağına ilişkin Medeni Kanunun 28. maddesi hükmü ve ölü kişi adına sicil oluşturulamayacağı ilkesi göz ardı edilerek, ölü kişi adına tescil biçiminde davanın kabul edilmiş olması isabetsizdir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,9.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARAR NO : 2009/1538
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2008
NUMARASI : 2006/409-2008/355
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı vasisi; 14 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu bağımsız bölüm maliki A. N. O."un çekişmeli taşınmazı temlik tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığını ileri sürerek tapunun iptali ile önceki maliki adına tescili isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında A. N.i O. vefat ettiğinden mirasçılar davaya devam etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların hukuki ehliyetsizlik iddiası sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden dava konusu 14 parsel sayılı taşınmazdaki 11 nolu bağımsız bölümün A. N.O. adına kayıtlı iken 15.7.2005 tarihli akitle 10.000 YTL. bedelle davalıya satış suretiyle temlik edildiği, A.N.O,vasisi tarafından kayıt malikinin temlik tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, dava devam ederken kısıtlı A.N.’nin 8.6.2007 tarihinde vefat ettiği,mirasçıları tarafından davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, A.N.O.un çekişmeli taşınmazın temlik tarihi olan 15.7.2005 tarihinde hukuki ehliyete haiz olmadığı, 25.11.2008 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenerek ve Medeni Kanunun 15. maddesinde ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle , kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyiniyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 11.6.1941 tarih 4/21) gözetilerek davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalının, öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Ancak,kayıt maliki A.N.’nin yargılama sırasında öldüğü, tüm mirasçılarının da davada taraf olduğu gözetilerek mirasçıların payları oranında tapunun iptal ve tesciline karar verilmesi gerekirken şahsiyetin ölümle son bulacağına ilişkin Medeni Kanunun 28. maddesi hükmü ve ölü kişi adına sicil oluşturulamayacağı ilkesi göz ardı edilerek, ölü kişi adına tescil biçiminde davanın kabul edilmiş olması isabetsizdir.
Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,9.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.