10. Hukuk Dairesi 2014/23216 E. , 2016/3733 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı Kurum, 31.07.2008 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası sonucu sürekli iş göremez hale gelen sigortalısına yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle oluşan kurumzararının davalıdan rücuan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ile davalı şirket avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre,hükmü temyiz eden davalı avukatının tüm, davacı Kurum avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-5510 sayılı Yasa"nın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki; “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan Yasa"da, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Yasaların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı sonucu davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesidir.
Eldeki davada, davacı Kurum avukatının kurumca yapılan masraf ve bağlanan gelirin %50 lik kısmının talep edilmesine rağmen mahkemece aldırılan oluşa uygun %25 kusura göre tüm değerlerin kusur karşılıklarına hükmedilmesi gerekirken taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde %12,5 kusur karşılıklarına hükmedilmesi ile fazlasının reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi gereğince, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca, düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hüküm fıkrasının tamamen silinmesi ile yerine;
“1-Davanın kısmen kabulü ile; peşin sermeye değerli gelirler bakımından 23.575,95 TL’nin gelir bağlama onay tarihi olan 22.10.2010 tarihinden geçici iş göremezlik ödemeleri bakımından 105,28 TL’nin ödeme tarihlerinden, tedavi giderleri bakımından ise, 860,60 TL’nin de sarf tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davlıdan tahsili ile davacı Kuruma ödenmesine,
Fazlaya ilişkin kısmının reddine,
Hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan, 1676,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı vekille temsil olunduğundan hükmün verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2945,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davalı vekille temsil olunduğundan ve dava kısmen kabul edildiğinden hükmün verildiği tarihte geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2945,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Davacının bu yargılama nedeni ile yapmış olduğu davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.361,00 TL yargılama giderinden kabul oranı dikkate alınarak takdiren 680 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin ise davacı üzerinde bırakılmasına, " hükmünün yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.