Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8747
Karar No: 2015/1653

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8747 Esas 2015/1653 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8747 E.  ,  2015/1653 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dosya davacısı ..., davalılar ........ vekili ve ....... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, ............. ilçesi, .......... köyü, 101 ada 1 parsel sayılı 5.839.514,60 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden orman niteliği ile davalı ........ adına tespit edilmiştir.
    Davacı ... 03/11/2008 tarihli dilekçesi ile zilyetliğe dayanarak, dilekçesinde sınırlarını bildirdiği 8 dönüm yüzölçümlü taşınmazının orman sınırları içinde kaldığı iddasıyla, tespitin iptali ile kendi adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu 101 ada 1 sayılı parselin fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen tespitin iptaliyle tarla vasfıyla davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ....... Yönetimi ve ........ tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/10/2009 gün ve 2009/12300 E. - 13898 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, dava konusu taşınmazın kültür arazisi olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; davacı, zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Ne var ki; bu konuda dinlenen yerel bilirkişi ve tutanak bilirkişi anlatımları soyut içerikli ve yetersiz olduğu gibi taşınmaz başında davacı tanıkları dinlenmemiş, taşınmazın davacıya babasından ne şekilde kaldığı ve babasının ölümünden sonra yöntemine uygun taksim yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, davacının müstakil zilyetliğinin 20 yıla ulaşmaması nedeniyle davacı ile mirasbırakanı yönünden de 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde öngörülen belgesiz araştırması yapılmamış, orman bilirkişi tarafından 1/5.000 ve 1/25.000 ölçekli eski tarihli memleket haritasında dava konusu yer komşularıyla birlikte gösterilmemiş, toprak bilgisine sahip ziraat uzmanı bilirkişiden taşınmazın tarım toprağı olup olmadığı, kaç yıldır ne şekilde kullanıldığı yolunda bilimsel verilere dayalı rapor da alınmamıştır. Ayrıca dava konusu 101 ada 1 nolu orman parseliyle ilgili mahkemenin 2008/ 23, 24, 25 ve 26 esasında davalar açıldığı halde davalar arasında hukuki ve fiilî yönden irtibat bulunduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği göz önünde tutularak tutanak aslının bulunduğu dosyada davalar HUMK’nın 45. maddesi gereği birleştirilerek taşınmazlar birlikte değerlendirilmemiştir.
    Bu nedenle; öncelikle, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1980 ve 1990"lı yıllara ait aktüel durumu gösteren hava fotoğrafı ve memleket haritası ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftaları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ..... ve ....... Bakanlığı (....... ve ...... Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, yeterli rapor alınmalıdır.
    Dava konusu taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile MK’nın 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tespitine itiraz davalarında ise tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bilirkişi kurulu marifetiyle, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Kabule göre de, hüküm kısmında kabul edilen (A) harfi ile gösterilen yerin yüzölçümü belirtilmediği gibi kalan kısım hakkında sicil oluşturulmaması da usûl ve kanuna aykırıdır." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, çekişmeli 101 ada 1 parsele sayılı taşınmaza karşı açılan ve bozma kararında değinilen davalarda bu dava ile birleştirme kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen dosya davacılarının davasının reddine, 101 ada 1 parsel içinde kalan 21/12/2012 tarihli bilirkişi raporunda (A), (B), (C), ve (F) harfleri ile gösterilen kısımların tespit gibi tesciline, (E) harfi ile gösterilen kısmın 101 ada 74 sayılı parselde, (E) harfi ile gösterilen kısmın 101 ada 122 sayılı parselde, ve (G) harfi ile gösterilen kısmın ise 101 ada 80 sayılı parselde kaldığı anlaşıldığından davacıların dava ve taleplerinin reddi ile 101 ada 74, 122 ve 80 sayılı parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, birleştirilen dosya davacısı ... tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24/02/2014 gün ve 2014/1114 E. - 2276 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, davacı ... tarafından dava konusu edilen 101 ada 1 sayılı parselin 21/12/2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3833,05 m2 yüzölçümlü bölümünün kesinleşmiş orman parseli içinde kaldığı, ormanların zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulü dosyadaki delillere uygun düşmemektedir. Öncelikle, 101 ada 1 sayılı orman parseli hakkında askî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açıldığına göre, taşınmazın kadastro tunağının kesinleştiğinden söz edilemez. Dosyadaki orman bilirkişi raporuna göre taşınmazın 1964 ve 1996 tarihli memleket haritalarında orman sayılan yerlerden olmadığı gibi, komşu 101 ada 74 ve 80 sayılı parsellerin özel mülk olarak tesbit edilip kesinleşmesi nedeniyle orman içi açıklığı da olmadığı, ziraat bilirkişi raporuna göre, taşınmazın uzun yıllardan beri kullanılan tarım arazisi olduğu, keşif sırasında dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre de, taşınmazın davacıya babasından kaldığı, 1960"lı yıllardan beri fasılasız nizasız ekilip biçildiği anlaşılmaktadır. Bu somut olgulara göre, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacı ... lehine 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde öngörülen zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu anlaşıldığına göre, temyize konu (A) harfli 3883.05 m2 yüzölçümündeki bölüme ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına ve delillere aykırı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yargılamaya devam olunarak, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 03/01/2013 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3.833,05 m2"lik kısmın ayrı bir ada ve parsel numarası ile tarla vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, raporda (A) harfli kısım dışında kalan taşınmazların tespit gibi tesciline, davacıların .......... Köyü Muhtarlığı aleyhine açtığız davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm birleştirilen dosya davacısı ... tarafından ve davalılar ........ vekili ve ....... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, orman kadastrosu ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 07/10/2008 - 05/11/2008 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu vardır.
    1) Birleştirilen dosya davacısı ..."un, mahkemenin 13/06/2013 tarih 2012/4 E. - 2013/7 K. sayılı kararı ile davasının reddine karar verildiği ve bu karara karşı ... tarafından temyiz yoluna gidilmediği ve bu hükmün ... yönünden kesinleştiği anlaşıldığından, temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davalılar ........ ve ....... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden: dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 101 ada 1 parselin (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; birleşen dosya davacısı ..."un temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar ........ ve ....... Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının ....... Yönetimine yükletilmesine, ........den harç alınmasına yer olmadğına 17/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi