10. Hukuk Dairesi 2015/11167 E. , 2016/3727 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aksine Kurum işlemlerinin iptali ile 6111 sayılı Yasa kapsamında faydalandırılarak ve 506 sayılı Yasa kapsamında çakışan sürelerdeki sigortalılığının geçerli sayılması ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, davacının 6111 sayılı Yasadan faydalanabileceğinin tespitine, fazlaya dair taleplerin reddine, karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.09.1988 tarihinden 01.02.2008 tarihine kadar 2926 sigortalısı olduğuna dair açtığı ilk davada verilen kabul kararının .. Hukuk Dairesinin 05.10.2009 tarihli ve 2009/.. E. 2009/.. K. sayılı ilamıyla onanmasından sonra, davalı K.. davacının sigortalılığının 2926 sayılı Yasa kapsamında sayılarak 01.09.1988 tarihi itibari ile tescili yapılması fakat 5 yılı aşan prim borcunun varlığı ve hiç ödeme olmaması nedeniyle sigortalılığının 01.09.1988 tarihi itibariyle durdurulması nedeniyle davalı Kurumun bu işlemine karşı 2. kez davacı tarafından 07.12.2009 tarihinde yeni bir dava açıldığı, bu dava sırasında davacının 27.05.2011 tarihinde davalı Kurumdan 6111 sayılı Yasa kapsamında durdurulan sigortalılık süresi ile birlikte ihya edilen ve prim borçlarının yapılandırılması suretiyle ödemek istemesi ve bu davanın yargılaması sırasında 28.05.2013 tarihinde davalı Kurumca çıkartılan borcun ödenmesi sonucunda, ödeme süresi geçtiği gerekçesi ile 6111 yapılandırmasından faydalandırılamayacağına dair verilen cevaba rağmen davanın konusuz kaldığına dair verilen kararın temyiz edilmeksizin kesinleştikten sonra, eldeki davada davacının 11.06.2000-12.09.2000, 01.01.2007-01.09.2007, 04.09.2007-01.02.2008 tarihleri arasında bir yılı geçmeyen sürelerde 506 sayılı Yasa kapsamında geçen sigortalılık dönemleri haricinde 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık süresinin geçerli olduğunun tespiti, ayrıca davacının yaptığı ve diğer davadaki ödemenin 6111 sayılı Yasa kapsamında geçerli sayılması ile kendisine yaşlılık aylığı bağlanması amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta olup, mahkemece kısmen kabule karar verilmiş ise de verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki davanın yasal dayanağı olan 2926 sayılı Kanunun 6. maddesinde, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten bir gün önce sigortalılıklarının sona ereceği hüküm altına alınmış olup, davacı bakımından her ne kadar ... Hukuk Dairesinden onanarak kesinleşen karar kapsamında davacının 01.09.1988-01.02.2008 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu düşünülebilir ise de; verilen ilk kararda davacının 506 sayılı Yasa kapsamında geçtiği belirgin olan çalışmaların irdelenmemesi karşısında tüm sürelerde 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılacağı söylenemeyecektir. Dolayısıyla, bu bakımdan davacının 506 sayılı Yasa kapsamında geçen sürelerinin dikkate alınması ve HGK"nun 14.02.2007 gün, 2007/.. sayılı ve 14.03.2012 gün, 2011/.. sayılı kararları göz önünde bulundurularak, bahsi geçen çalışmalarının makul süreyi aşmayan çalışmalar olduğu dikkate alınmak suretiyle davacının sigortalılık süresinin belirlenmesi gereğinin dikkate alınmaması isabetsizdir.
Diğer taraftan, davacının prim borcu olup olmadığı ve açılan ikinci davada 27.05.2011 tarihli talebine istinaden 6111 sayılı Yasa kapsamında çıkartılan prim borcunu 28.05.2013 tarihinde ödemesi karşısında 506 sayılı Yasa dışında geçen çalışmalar bakımından 2926 sayılı Yasa kapsamındaki yapılandırmaya tabi tutulan süreler nedeniyle yapılan bu ödemede davacının Kurumca tahakkuk ettirilen prim borcunu uzun süre elinde tutması nedeniyle ödenmesi gereken tarih ile ödenen tarih arasındaki sürede davalı Kurumun faiz kaybı olacağından, 28.05.2013 tarihli bu ödemenin öncelikle hangi süreleri kapsadığı davalı Kurumdan sorulmalı ve doğacak faiz kaybının da davalı Kuruma ödenmesinden sonra tahsis şartlarının değerlendirilmesi ve davacının 506 sayılı Yasa kapsamında geçen kısa süreli çalışmalara dair sigortalılık sürelerinin geçerli olduğunun kabul edilmesi ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 21.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.