10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/26825 Karar No: 2016/3725 Karar Tarihi: 21.03.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/26825 Esas 2016/3725 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/26825 E. , 2016/3725 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, kendi adına düzenlenip de üzerinde 6183 sayılı Yasa"nın 35/1 maddesi uyarınca sorumlu olduğu iddiası ile kendisine gönderilen 2008/15706 numaralı ödeme emri nedeniyle kurumca sorumlu olduğu iddia edilmiş ise de, aslen bu şirkette hiçbir zaman ortak veya temsilci müdür sıfatının bulunmadığı gerekçesi ile eldeki davayı açmış ve mahkemece yapılan araştırma sonucunda aynı nedenle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; verilen kararın eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davalı kurum avukatı cevap dilekçesinde; davacı hakkında ........ ve ........ işyeri sicil numarada İşlem gören ..... Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. ve ..... İç ve Dış Ticaret A.Ş."nin ödenmeyen borçları için ...../..... sayılı dosyadan takibe geçildiğini belirtmesi karşısında, öncelikle bu şirketler arasındaki ilişki irdelenmeli, tür değişikliği veya işyeri devri gibi başkaca herhangi bir bağlarının olup olmadığı belirlenmeli, davaya konu ödeme emrinde sicil numarası belirtilen ....... sicil numaralı işyerinin dosyası davalı kurumdan getirtilerek işyerinin işvereninin kim olduğu tereddüde meydan vermeyecek şekilde belirlenmeli, sonrasında ise davacının, Kurum avukatının cevap dilekçesinde yer alan Anonim şirkette herhangi bir yönetim kurulu üyeliği veya temsil yetkisi olup olmadığı belirlenmeli ve davaya konu ödeme emrinin Anonim şirkete ait bir işyerinin prim borçlarından dolayı gönderildiğinin belirlenmesi halinde, 01.10.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları nedeniyle davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80/11. maddesinde; “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar” hükmüne göre, 01.10.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları bakımından tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan bir kişinin primlerin ödenmesinden işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olabilmesi için; primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili, üst düzey yöneticisi olması zorunluluğu dikkate alınmalı ve anonim şirket yönünden primlerin ödenmesinde, sorumlu üst düzey yöneticiden söz edebilmek için bu kimsenin yönetim kurulunda başkan veya başkan yardımcısı gibi unvan taşıması veya imza yetkisine sahip üye olması veya şirketin yönetiminde parasal konularda yetkili genel müdür, finansman veya muhasebe müdürü gibi üst düzeyde sorumluluk taşıyan görevli olması gerekeceği hatırda tutularak inceleme yapılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.