Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/16719 Esas 2014/18690 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16719
Karar No: 2014/18690
Karar Tarihi: 22.12.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/16719 Esas 2014/18690 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkeme davayı kabul etmiştir ancak karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, temyiz istemlerinin süresi içinde olduğunu ve kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmediğini belirterek sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığını belirtmiştir. Ancak, yapı ve taşınmazın değerinde yanlışlık yapıldığı, bilirkişi raporunun denetlenmediği ve kamulaştırma bedeli için maktu vekalet ücretinin düşünülmediği belirtilerek hükmün bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin kamulaştırma bedelinin belirlenmesi için açılan davalarda makul sürenin aşılması durumunda tazminat ödenmesine dair kararı ve kanun koyucunun getirdiği faiz uygulaması hakkında bilgi verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Kamulaştırma Yasası (4650 sayılı kanun), Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, Anayasa'nın 35. maddesi, 6459 sayılı Kanun, 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesi ve 29. maddesi.
18. Hukuk Dairesi         2014/16719 E.  ,  2014/18690 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 26/03/2013
    NUMARASI : 2011/371-2013/239

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Dava konusu yapının nitelikleri ayrı ayrı belirlendikten sonra değerlendirme tarihi olan 2011 yılına ait Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan yapı birim fiyat listesine göre ve bu listede tek katlı evin 3. sınıf A grubu yapılara dahil edildiği dikkate alınmak suretiyle değerlendirme yapılmak gerekirken, yapıyı 2. sınıf B grubu olarak değerlendiren, ancak hesaplama sırasında 2. sınıf C grubu yapının birim fiyatını alan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
    2-Dava konusu taşınmaz üzerindeki ağaçların yaş ve cinslerine göre 2011 yılı itibariyle rayiç fiyatlarını gösterir listenin gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemiş olması,
    3-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescil davasının bu niteliğine göre kendisini vekille temsil ettirmiş olan davacı idare vekili yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.