23. Hukuk Dairesi 2013/5825 E. , 2013/7678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı tasfiye memurları ... ve ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin davalı. ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliği"nin ortağı olan davalı ...Konut Yapı Kooperatifi"nin peşin ödemeli ortağı olduğunu, çektiği ihtarlara rağmen adına tahsisli 58 ada A6-1 Blok, 6 no"lu bağımsız bölümün halen teslim edilmediğini ileri sürerek, anılan taşınmazın tapusunun iptali ve adına tescilini, mümkün olmaması durumunda bedelinin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının 15.000,00 TL peşin ödemek suretiyle davalı ...Konut Yapı Kooperatifi"ne ortak olduğu, adına tahsisli taşınmaz kendisine teslim edilmediği gibi, bir başka taşınmazın da tesliminin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl davadaki terditli alacak talebinin kabulü ile davacının ortaklık bedeli olarak ödediği 15.000,00 TL"nin davalı ...Konut Yapı Kooperatifi"nden tahsiline, birleşen davada ise davalı ...Konut Yapı Kooperatifleri Birliği"nin üst yönetim olduğu, söz konusu kooperatif ortaklığı nedeniyle ödenen para ve daire tahsisi ile ilgisi ve sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı kooperatif tasfiye memurları ... ve ... vekili temyiz etmiştir.
Konut yapı kooperatifleri, aidat ödeme yükümlüğünü yerine getiren ortaklarına kullanılabilir durumdaki bir daireyi tahsisle yükümlüdür. Kooperatif ortağının kooperatiften konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, tüm ortaklar bakımından konut tahsis aşamasına gelinmesi ve diğer üyelere tahsis yapıldığı halde davacıya konut tahsis edilmemesi gerekir.
Mahkemece, inşaatların bitip, konut tahsis aşamasına gelinip gelinmediği, tüm ortaklar için bu aşamaya gelinmiş ise davacıya tahsis edilebilecek uygun bir konut olup olmadığı araştırılmalıdır. Eğer diğer ortaklara konut tahsis edilip, davacıya verilebilecek bir konut yoksa o zaman davacı yararına tazminata hükmedilmelidir. Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. (HMK"nın m. 26/1, HUMK"nın m. 74) Yargıtay yerleşik uygulamasına göre, bu tür davalarda uygulanması gereken tazminat hesaplama ilkesi aşağıdaki şekilde formüle edilmiştir.
1-Önce, ortaklara tahsis edilen konut veya işyerinin dava tarihi itibariyle rayiç değeri saptanmalıdır.
2-Davalı kooperatife normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerinin, ödeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam ödemeleri dava tarihine kadar (Toptan Eşya Fiyat Endeksi Artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak, güncel değeri bulunmalıdır.
3-Bundan sonra, yukarıda (1) numaralı bentte bulunan değerden (2) numaralı bentte bulunan değer çıkarılarak kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın, bu ödemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.
4-Bunu takiben, eksik ödeme yapan davacı ortağın ödentileri (2) numaralı bentteki ilkelere göre dava tarihine taşınarak eksik ödeme miktarı da güncelleştirilmelidir.
5-Bu hesaplamalardan sonra, normal ödentilerini gerçekleştiren bir ortağın yukarıda (2) numaralı bentte bulunan ödemelerinin güncel değeri karşılığı, yine yukarıda (3) numaralı bentte bulunan bir yararlanmayı sağladığına göre, davacının (4) numaralı bentte eksik ödemelerinin güncel değerinin ne miktarda yarar sağlaması gerektiği, orantı kurallarına göre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak, (4) numaralı bentte bulunan miktar, (3) numaralı bentte bulunan değerle çarpıldıktan sonra bulunan miktarın (2) numaralı bentte bulunan miktara bölünmesi sonucu bulunacak miktara (4) numaralı bentte bulunan davacı ödemelerinin güncel değerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar, davacı ortağın bu davada kooperatiften talep etmesi mümkün olan zarar miktarını belirleyecek ve mahkemece (talep miktarı aşılmadan) bu miktara hükmedilecektir.
Somut olayda, bilirkişi kurulunca davalı kooperatifin hiçbir ortağına bağımsız bölüm vermediği, hatta tahsis ettiği arsayı ortağı olduğu kooperatif üst birliğine iade ettiği tespit edilmiştir. Bu durum karşısında hiç bir ortağa konut tahsisi yapılmadığından, davacının da konut ya da konut karşılığı tazminat isteme koşullarının oluşmadığı sabittir. Ne var ki, dava tarihinden sonra davalı kooperatif 30.03.2004 tarihinde sicilden terkin edilmiş olup, yargılama aşamasında davacı tarafa süre ve yetki verilmek suretiyle ihyası sağlanmıştır. Bu durumda mahkemece, kooperatif konusunda uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesindeki eşitlik ilkesi uyarınca tasfiye ve terkin aşamasında üst birliğe iade edilen arsanın bedelinin davalı kooperatife iade edilip edilmediği, iade edilmiş ise, kooperatif tarafından diğer ortaklara verilemeyen dairelerine karşılık bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda rapor alınıp, diğer ortaklara verilemiyen dairelerine karşılık bir ödeme yapıldığının tespit edilmesi halinde eşitlik ilkesi gereğince davacının da aynı şekilde ödeme yapılmasını talep edebileceğinin kabulü ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı tasfiye memurları ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.