11. Hukuk Dairesi 2012/7847 E. , 2013/23132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/11/2011 tarih ve 2006/183-2011/204 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar ve ihbar olunan vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin yazarı...olan ...isimli kitabın mali haklarının sahibi olduğunu, davalı tarafından anılan kitabın haksız olarak basıldığını, çoğaltıldığını, dağıtılarak satıldığını, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek FSEK"nin 68. maddesi uyarınca talep edebilecekleri tazminata istinaden şimdilik 1000 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 82.584 TL olarak ıslah etmiş anılan miktarın haksız fiil başlangıcından itibaren işlenecek faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu eserin yazarı ..."un 27 Aralık 1936 yılında vefat ettiğini, dava konusu müvekkili tarafından basılan eserin ise ... tarafından ortaya konulmuş işleme eser olduğunu ve eserin yayın haklarını bu kişiden 1997 yılında bedelini ödeyerek satın aldığını, davacının dava konusu ile ilgili müvekkili hakkında yaptığı suç duyurusunun takipsizlik ile sonuçlandığını, davacının haksız şikayetleri sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, iddia,savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; ...isimli eser üzerindeki koruma süresinin sona erdiği, dolayısıyla eserin kamusal alana girdiği dönemde ...tarafından söz konusu eserin işlenmesi ile dava konusu eserin oluşturulduğu ve 1997 tarihinde bir sözleşmeyle mali hakları davalı yayın evine devrettiği, FSEK"nin 6. ve 21-20. maddeleri gereğince işlemeyi yapanın, eser sahibinin iznini alması gerekli ise de, davaya konu işlemenin oluşturulduğu tarihte asıl eser korunmadığından, izne gerek olmadan işleme eser oluşturulmasının yasal olduğu, yasa değişikliği ile eser sahipliği üzerindeki koruma süresinin 70 yıla çıkarıldığı, buna göre eski yasaya göre koruma süresinin sona erdiği tarih ile koruma süresinin 70 yıla çıkarıldığı, kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasındaki tüm dönemin de tekrar koruma kapsamına alındığını, FSEK"nın geçici 2. maddesi ile belirtilen bu tarih arasında yayınlanması tamamlanmış işlemeler için işleme sahibinine kısıtlı bir hak tanındığı, bu dönemde yayınlanan işleme eserler için asıl eser sahiplerinin herhangi bir hak talep edemeyeceğinin düzenlendiği, bu maddenin işlemenin korumanın başladığı tarihten itibaren, eser sahibinden izin alınmaksızın yayınlanacağı durumunu kapsamadığı, davacının dava konusu eserin mali haklarını... mirasçılarından devraldığı, davalının mali hak sahibi olan davacının izni olmadan işleme niteliğindeki eserleri bastığı, çoğalttığı, sattığı gerekçesiyle davanın davacı İnkilap Kitapevi Yayın San. Tic. A.Ş. yönünden kabulü ile davacının zararının tespiti için alınan bilirkişi ek raporları arasında fahiş fark bulunduğundan, FSEK"nin Geçici 2. madde metnin yoruma açık olması, özellikle de davacının yayınları durdurması için davalıya herhangi bir uyarıda bulunmaması ve zararın artmasına kendisinin neden olması, davalının işlemeyi yasal yolla oluşturan ..."dan alması dikkate alınarak Borçlar Kanunu 43-44. maddeleri gereğince takdiren 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, 10.000 TL"nin 9000 TL"sine ekli kararda belirtilecek tarihten itibaren en yüksek ticari faizi uygulanmasına, davacı Edebiyat Ve İlim Eserleri Sahipleri Meslek Birliği yönünden de, her ne kadar davacı vekili bu davacının sehven taraf olarak gösterildiği gerekçesiyle 07/04/2006 tarihli dilekçeyle düzeltme talebinde bulunmuş ise de, dava açıldıktan sonra davalının muvafakati dışında taraf değiştirmesi mümkün olmadığından, bu davacı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraflar ve ihbar olunan vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacının mali haklarının sahibi olduğu kitabın, davalı tarafından haksız olarak basılması sebebiyle, davacının davalı ile aralarında bir sözleşme olsa idi isteyebileceği rayiç bedelin tespiti özel ve teknik bilgiyi gerektirir. Mahkemece de bu husus kabul edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılması cihetine gidilmiştir. Anılan huşun tespiti için alınan 1. ek raporda davacının FSEK 68/3 uyarınca isteyebileceği rayiç bedelin 13.176,00 TL olduğu, davacının itirazı üzerine alman 2. ek raporda ise 207,864,00 TL olduğu bildirilmiştir. Bu durumda mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için aynı bilirkişi heyetinden ek rapor ya da yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmak suretiyle oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-Ayrıca, mahkemece kısa kararla, hükmedilen 10.000 TL"nin 9000 TL"sine gerekçeli kararda belirtilecek tarihten itibaren işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesine rağmen gerekçeli kararda faiz başlangıcının belirtilmemesi de doğru olmamış kararın bu nedenle de davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Davacı vekilinin, mahkemenin tavzih kararına karşı temyiz itirazlarına gelince: temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK"nun 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının da yatırılmış olması gerekmektedir. Mahkemenin tavzih kararına karşı temyiz isteminde bulunan davacı vekili tarafından temyiz harcı yatırılmamış ve temyiz defterine de kayıt yaptırılmamıştır. Anılan işlemler yapılmadan verilen temyiz dilekçesinin incelenme kabiliyeti bulunmadığından davacı vekilinin mahkemenin tavzih kararına karşı temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
5-İhbar olunan ...vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, ihbar olunan ..."ın davada, ihbar olunan sıfatı dışında başkaca bir sıfatı bulunmadığı ve aleyhine hüküm de oluşturulmadığı görülmekle hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığından, ihbar olunan vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (4) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin mahkemenin tavzih kararına yönelik temyiz isteminin REDDİNE, (5) no"lu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 535,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, alınmadığı anlaşılan 90,00 TL temyiz başvuru harcı ile 24,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden ihbar olunandan 18/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.