Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı olduğu 1 parsel sayılı taşınmazdaki evde damadı ve kızı olan davalıların haksız şekilde oturduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
Davalılar, davacının muvafakatı ile taşınmazı kullandıklarını, dava açıldıktan sonra evi boşalttıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, konusuz kaldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteği yönünden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davalıların davacının kızı ile damadı çekişme konusu 2708 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise paylı mülkiyet üzere olduğu, taşınmazda davacı dışında başka paydaşında bulunduğu, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının olmadığı, ancak taşınmazı davacının muvafakatına dayalı olarak ona teban kullandıkları, dava tarihine kadar olan kullanım süresi içerisinde davacı tarafından davalılara uyarı mahiyetinde bir ihtarname keşide edilmediği, davanın açılması ile birlikte muvafakatın geri alındığı, yargılamanın devamı sırasında davalılar tarafından taşınmazın boşaltıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalıların davanın açıldığı tarihe kadar taşınmazdaki kullanımlarının muvafakata dayalı bulunduğu, dava tarihine kadar kullanımlarının haksız olmadığı, fuzuli şagilin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü bulunduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden sorumlu tutulamayacakları tartışmasızdır.
O halde, elatmanın önlenmesi isteği yönünden, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve koşulları oluşmadığından ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Bilindiği üzere; HUMK."nun 425. maddesi hükmünde, davanın esası hakkında karar verilmeyen hallerde yargılama giderinin Hakim tarafından belirleneceği öngörülmüş olup, bu belirlemenin davanın açılmasına sebebiyet veren tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiği şeklinde değerlendirilmesi gereceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, dava açıldığı tarihte davalıların çekişme konusu taşınmazı kullandıkları, taşınmazı dava açıldıktan sonra boşaltıkları, bu şekilde davanın açılmasına davalıların sebebiyet verdikleri gözetilerek elatmanın önlenmesi isteği bakımından yargılama giderinden davalıların sorumlu tutulması gerekirken aksine düşüncelerle yargılama giderinin tamamının davacı üzerinde bırakılması doğru değildir.
Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,4.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.