Esas No: 2022/1336
Karar No: 2022/1555
Karar Tarihi: 28.02.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/1336 Esas 2022/1555 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın önceki suçundan aldığı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildi. Ancak denetim süresi içerisinde yeniden suç işlenmesi nedeniyle sanık hakkında mahkumiyet kararı verildi. İhbarnamede, suçun işlendiği tarihten itibaren geçen süre ve dava zamanaşımı süresinin hesaplanması gerektiği belirtiliyor. Mahkeme, denetim süresinde işlenen suçun tarihi olan 06.03.2010 tarihinden itibaren, suçun işlendiği 15.01.2007 tarihinden, sanığın mahkumiyet kararının verildiği 17.06.2021 tarihine kadar geçen sürede olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğunu belirtiyor ve davanın düşürülmesi gerekirken sanığın mahkumiyetine karar verildiğinden bahisle kararın kanun yararına bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a ve 52/2. maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
Kasten yaralama suçundan sanık ...'un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Beyoğlu (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 09.06.2009 tarihli ve 2008/186 Esas, 2009/696 Karar sayılı kararının 10.07.2009 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın 06.03.2010 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-a ve 52/2. maddeleri gereğince 3.600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin...65. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.05.2016 tarihli ve 2016/168 Esas, 2016/244 Karar sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 3. Ceza Dairesinin 10.12.2020 tarihli ve ... Karar sayılı ilamı ile Mahkemesince basit yargılama usulünün değerlendirilmesinin zorunlu olduğundan bahisle bozulmasını takiben, yeniden yapılan yargılama sonunda, basit yargılama usulü uygulanmayarak sanığın anılan suçtan 5237 sayılı Kanun'un 86/2, 86/3-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.600,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin...45. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.06.2021 tarihli ve 2021/100 Esas, 2021/377 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 10.01.2022 tarihli ve 2021/25070 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.01.2022 tarihli ve 2022/6645 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın eylemine uyan suçlar için Kanun'da öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre olağan dava zamanaşımının aynı Kanun’un 66/1-e maddesi gereğince 8 yıl olduğu, anılan Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddeleri uyarınca da olağanüstü dava zamanaşımı süresinin 12 yıl olduğu nazara alındığında;
Suç tarihinin 15.01.2007 olduğu ve sanık hakkında verilen 09.06.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 10.07.2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın denetim süresi içerisinde 06.03.2010 tarihinde yeniden suç işlediği, 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 10.07.2009 ile 06.03.2010 tarihleri arasında
dava zamanaşımı süresinin durduğu, denetim süresinde işlenen suçun tarihi olan 06.03.2010 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlemeye başladığı ve suçun işlendiği 15.01.2007 tarihinden, sanığın...45. Asliye Ceza Mahkemesince mahkumiyetine karar verildiği 17.06.2021 tarihine kadar geçen sürede olağanüstü dava zamanaşımı süresinin dolduğu nazara alınarak davanın düşürülmesi yerine, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanığın üzerine atılı suçu 15.01.2007 arihinde işlediği, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın 09.06.2009 tarihinde verilip 10.07.2009 tarihinde kesinleştiği, sanığın 06.03.2010 tarihinde yeniden suç işlediği, 15.01.2007 günü işlemeye başlayan sürenin 5271 sayılı Kanun'un 231/8-son cümlesi gereğince 10.07.2009 ilâ 06.03.2010 tarihleri arasında (7 ay 26 gün süreyle) durduğu, deneme süresinde işlenen suç tarihi olan 06.03.2010 tarihinden itibaren zamanaşımının yeniden işlediği anlaşılmakla; 15.01.2007 tarihinden itibaren durma süresi de gözetildiğinde hükmün açıklandığı tarihe kadar 21.08.2019 tarihinde 5237 sayılı Kanun'un 66/1-e, 67/4. maddeleri gereğince 12 yıllık kesintili dava zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden;...45. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.06.2021 tarihli ve 2021/100 Esas, 2021/377 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.02.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.