11. Hukuk Dairesi 2013/9615 E. , 2013/23128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 50. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.02.2013 tarih ve 2011/254-2013/24 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesine istinaden davacı tarafından sunulan hizmet karşılığı kesilen faturalara dayalı olarak 16.408,78 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine yönelik itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacı tarafa hiç bir borcunun olmadığını, fatura bedellerinin fatura teslim sırasında ödediğini, bir kısmının ise yakıt bedeli olarak ödediğini savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine %40"dan az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; dava konusu edilen 4.838,00 TL bedelli fatura dışındaki diğer faturaların kapalı fatura olarak düzenlendiği, kapalı faturanın bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiği, davalının cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında, fatura bedellerinin bir kısmının banka vasıtasıyla havale gönderildiğini, bir kısmının davacının araç şoförüne yakıt bedeli ve maaş ödemesi olarak ödendiğini bildirmesiyle, fatura bedellerinin peşin ödenmediği anlaşıldığından, kapalı faturanın ödemeye karine teşkil etmesi durumunun çürütüldüğü, bu nedenle davalının ödeme savunmasını ispatlaması gerektiği, davalının 896,80 TL bedelli faturayı kabul etmediğinden bu fatura bedeli düşüldüğünde, davalının kabul ettiği fatura bedelleri toplamının 22.467,40 TL olduğu, davalının toplam 15.900,00 TL yaptığı, davalıya kalan 6.567,40 TL"nin ödendiğine ilişkin davacı tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılmasına rağmen davalı vekilinin yemin teklif etmediğini bildirdiği, davalı 896,80 TL faturayı kabul etmemiş ise de, kendi yevmiye defterinde bu faturanın kayıtlı olduğu tespit edildiğinden, faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmasının hizmeti aldığına karine teşkil edeceği, böylece toplam 7.467,20 TL"lik faturaya ilişkin ödeme savunmasının davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 7.464,20 TL asıl alacak, 158,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.622,48 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, 2.985,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.