Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8092
Karar No: 2015/8114
Karar Tarihi: 10.09.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8092 Esas 2015/8114 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/8092 E.  ,  2015/8114 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 14/02/2014
    NUMARASI : 2012/474-2014/46

    Taraflar arasındaki müdahalenin men"i davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.01.2015 gün ve 2014/8866 Esas, 2015/577 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK"nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HUMK"nın 440. maddesinde gösterilen nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, aynı yasanın 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 248,00 TL para cezasının düzeltme isteyenlerden tahsiline, ret harcı peşin alındığından yeniden alnmasına yer olmadığına, 10.09.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    _ K A R Ş I O Y _
    Davada sağlığa zarar verdiği iddiası ile G..şirketine ait baz istasyonunun kaldırılması istenilmiş, mahkemece ilk olarak davanın reddine karar verilmesi üzerine, temyiz aşamasında Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından eksik incelemeye yönelik olarak karar bozulmuş, bozma ilamına uyularak verilen kabul kararı yeniden temyiz edilmiş, bunun üzerine Dairemizce baz istasyonunun limit değerleri ve güvenlik mesafelerine uygun olarak kurulduğu ve işletildiği davacının sağlığına zarar verildiği bilimsel delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Davacılar bu bozma kararının yerleşik Yargıtay uygulamaları doğrultusunda düzeltilerek yerel mahkeme kararının onanmasını istemişlerdir.Öncelikle; 1982 Anayasa"sının 17. maddesinde "Yaşama Hakkı", yine 56. madesinde "Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması" başlıkları altında yapılan düzenlemelerin "insan sağlığı ve yaşama hakkı" olarak diğer temel haklar örneğin "haberleşme hürriyeti" karşısında birincil önceliğe haiz bulunduğu dikkate alınmalıdır. Diğer bir deyişle "yaşama hakkı" en kutsal ve öncelikli hak olup, tehdit ve tehlikeye maruz kalması halinde diğer Anayasal haklardan önce gözetilmesi gerekir. Aksi halde yaşam hakkının tehlikede olduğu bir yerde diğer tüm hak ve hürriyetlerin hiçbir değeri kalmaz. Hiçbir hak insan hayatı kadar önemli ve öncelikli değildir.
    Anayasımıza göre; herkes, yaşama, maddi-manevi varlığını koruma hakkına sahiptir. Devlet, herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamakla görevlidir. Yine herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını sağlamak bu kapsamda çevre sağlığını korumak, çevre kirlenmesini önlemek ve de çevreyi geliştirmekle yükümlüdür.
    Hukuksal bağlamda tehlike sorumluluğunda işletenin, kusurlu olduğunun ispatı gerekmez. Aksine kusursuz sorumluluk söz konusu olup, tüm dikkat ve özen gösterildiği halde "kaçınılmaz" şekilde zararın doğduğunu ispat yükü işletene aittir.
    Tehlike sorumluluğu, en ağır kusursuz sorumluluk halidir. Öteki sorumluluk hallerinde olduğu gibi tehlike sorumluluğunda da üç halde illiyet bağı kesilebilir. Bunlar; mücbir sebep, zarar görenin kusuru ve 3. kişinin kusurudur. Tehlike sorumluluğunda işleten, kendisinden beklenen istisnasız tüm özeni ve önlemi yerine getirdiği halde yine de sonuç değişmemiş ve zarar oluşmuş ise bu zarardan sorumlu tutulması hak ve adalet duygularıyla bağdaşmaz.
    Baz istasyonlarının düşükte olsa ortama radyasyon yaydıkları ve radyasyonun insan sağlığına zararlı olduğu bilinen bilimsel bir gerçektir.
    Bu saptamalar ışığında somut olayda, davacıların meskun bulundukları bina cephelerine yaklaşık 30-60 metre mesafede kurulan baz istasyonunun hele de uzun süre içerisinde insan sağlığını etkileyebileceği dosyaya sunulan uzman bilirkişiler raporu ile sabittir. Buna karşın baz istasyonu işleticisi davalı şirketin insan sağlığını korumak en azından tehlikeye maruz bırakmamak adına gerekli tüm önlenmleri aldığından söz edilemez. Çünkü yine en son alınan bilirkişi raporunda dava konusu baz istasyonunun insan sağlığına etkisini en aza indirgeyecek bir mesafede kurulmasının ve hizmet vermesinin mümkün olduğu vurgulanmıştır. Diğer bir deyişle istasyonun şu anki konumda bulunduğu yerde kalmasının bilimsel ve teknolojik bir zorunluluk olmadığı da açıklanmıştır. Bu doğrultuda davalı tarafca hiçbir girişimde ve önlemde bulunulmamıştır. Davacıların en yakınları amansız hastalığa yakalanmış, bu nedenle tehlike içinde bulundukları anlaşılmıştır.
    Yakın zamana kadar bu tür uyuşmazlıklara bakan Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesinin ve sonrasında 1. Hukuk Dairesinin ve de Hukuk Genel Kurulunun bugüne kadarki yerleşik uygulamalarında uyuşmazlık, tehlike sorumluluğu kapsamında çözümlenerek; insan sağlığı ve çevrenin korunmasının birinci öncelik olduğu baz istasyonun daha uygun ve yerleşim çevresinden daha uzakta zarar vermeyecek şekilde konuçlandırılması gerektiği benimsenmiştir (Bkz. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2006/2602 Esas, 2007/1532 Karar; 2008/1554 Esas, 2008/11727 Karar, 1. Hukuk Dairesinin, 2011/10808 Esas, 2011/12856 Karar; 2011/13746 Esas, 2011/12398 Karar, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 2012/4-47 Esas, 2012/327 Karar; 2012/4-575 Esas, 2013/249 Karar).
    Yüksek Yargıtay 14. Hukuk Dairesince, baz istasyonunun Yönetmeliğe göre limit değerlerin altında kurulup işletildiği ve zararın kanıtlanamadığı gerekçesiyle yapılan bozma kararı yukarıda açıkladığım nedenlerle isabetli görülmemiş, karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma kararının kaldırılarak, ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya uygun olan kararının onanması gerektiği yönünde karşı oy sunulmuştur.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi