23. Hukuk Dairesi 2013/8572 E. , 2013/7665 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasında davacı ve dahili davacılar vekilinin talebi üzerine verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı ve müdahil davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan 14.01.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği inşaatta eksik imalatlar bulunduğunu, gerçek zararlarının yargılama aşamasında tam olarak belirleneceğini ileri sürerek, 10.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini ve yüklenici davalı adına tapuda kayıtlı olan 25 adet bağımsız bölümün tapu kaydına tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 08.05.2013 tarihinde davalı şirket adına kayıtlı olan 25 adet bağımsız bölümün üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmuştur.
Davalı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmazlar üzerine konulan ihtiyati tedbir şerhinin gösterecekleri teminat karşılığında tamamen kaldırılmasını veya her iki tarafın hukukunu koruyacak şekilde şartların değiştirilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 01.07.2013 tarihli ek karar ile uyuşmazlığın davacıya isabet eden zemin kattaki dükkandan kaynaklandığı ve tedbirin alacakla ölçülü olması gerektiği belirtilerek, davalı vekilinin tedbire itirazının kısmen kabulü ile 25 adet bağımsız bölümden 16 adedinin üzerindeki tedbirin kaldırılmasına dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verilmiştir.
Ek kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
1-HMK"nın 394/4. maddesinde, tedbir kararına itiraz üzerine mahkemenin ilgilileri dinlemek üzere davet edeceği, gelmedikleri takdirde dosya üzerinde inceleme yaparak kararını vereceği belirtilmiş olup, itiraz üzerine incelemenin duruşmalı yapılması zorunlu olduğundan, mahkemece öncelikle, duruşma günü verilerek ilgililer dinlenmek üzere usulen davet edildikten sonra gelmeseler dahi itiraz sebepleri incelenerek sonucuna göre gerekçeli karar yazılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. İhtiyati tedbir kararlarının içeriğinin HMK"nın 391/2. maddesine uygun olması gerektiği gibi, itiraz üzerine verilen kararın da HMK"nın 297/1-c maddesine uygun olarak yazımı gereklidir.
Mahkemece, davalı vekilinin tedbir kararına itirazı üzerine, tedbire itiraz dilekçesi, davacı vekiline tebliğ edilmesi, davacı vekilinin tedbire itiraz hakkında yazılı beyanlarının alınması, bunun üzerine duruşma açılması ve tedbire itiraz hakkında duruşmada bir kısa karar verilmesi ve buna uygun gerekçeli karar yazılması gerekirken, taraflar davet edilmeden ve duruşma açılmaksızın itiraz hakkında 01.07.2013 tarihinde dosya üzerinden karar verilmiş ve gerekçeli karar yazılmış olup, gerekçeli karar, duruşmada verilen bir kısa karara dayalı olarak verilmediğinden bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
3-Kabule göre, ihtiyati tedbirin şartlarını düzenleyen 6100 sayılı HMK"nın 389/1. maddesine göre, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." İhtiyati tedbir, bu madde hükmü uyarınca kural olarak kendisi çekişmeli olan, bir diğer ifade ile davacının üzerinde ayni hak iddia ettiği malların üçüncü kişilere devrinin engellenmesi amacını güder. Bir alacağın güvence altına alınması için öngörülen geçici hukuki himaye yolu ise İİK"nın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz olup, bununla mal üzerinde bir ayni hak iddiası ileri sürülmemekte, malın üçüncü kişiye devrine engel olunmamakta, bunun yerine alacağın o malın satış bedelinden karşılanması ve malın devri halinde haczin, devralana karşı da dermeyan edilebilmesi imkânı sağlanmaktadır.
Somut olayda, dava taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik imalat bedelinin tazmini istemine ilişkin olduğu halde, mülkiyeti ihtilaf konusu olmayan davalı adına kayıtlı bağımsız bölümlerin 3. kişilere devrinin önlenmesi yönünde tedbir konulmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, hükmün itiraz eden taraflar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.