11. Hukuk Dairesi 2013/10488 E. , 2013/23123 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 27. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2013 tarih ve 2012/142-2013/41 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkilinin faturaya konu kara taşımasından doğan navlun alacağını ödemediğini, alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, davalı/borçlunun işbu takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %40"tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın dayanağını teşkil eden takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin müvekkilinin adresinin bulunduğu Küçükçekmece İcra Müdürlükleri olduğunu, HMK’nun yetki kuralları gereğinci bu davayı görmeye Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin davacıya borcunun olmadığını, borcun zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini, davacının %40"dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava sadece taşıma ücretine ilişkin olduğundan olayın çözümünde Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyesi Sözleşmesi (CMR) değil, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun taşımaya ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, 6762 Sayılı TTK’nun 767/1. maddesine göre haksız olarak alınan taşıma ücretinin geri alınması ve taşıma ücreti dahil olmak üzere taşıma mukavelesinden doğan bütün alacakların bir yılda müruruzamana uğradığı, aynı yasanın 767/2. maddesine göre de, bu müddetin eşya taşımasında eşyanın gönderilene vaki teslimi, yolcu taşımasında yolcunun ulaşma tarihinden başladığı, dava konusu taşımanın 11.12.2010 tarihinde yapılıp, eşyanın gönderilene bu tarihte teslim edildiği, 02.02.2012 takip tarihi itibarıyla TTK’nun 767. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava taşıma akdine dayalı navlun alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece, TTK"nın 767/1 maddesi gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak, navlun alacağına konu taşımanın Türkiye"den İran"a yapılması nedeniyle uyuşmazlığa Karayolu ile Milletlerarası Mal Nakliyat Mukavelesi (CMR) hükümlerinin uygulanması gerekir. Taşıma ücreti CMR"nın 6.ncı maddesi gereğince sevk mektubu içeriğinde yer alması gereken bilgilerden olup mahkemenin taşıma ücreti ile ilgili ihtilaflarda Konvansiyo"nun uygulanmayacağına ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Zamanaşımının başlangıç tarihi ve zamanaşımı süresi ile ilgili hüküm ise CMR"nin 32. maddesinde düzenlenmiş ve bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlara dayanılarak açılacak davalar, CMR"nin 32. maddesi uyarınca üç yıllık zamanaşımına, bunun dışındaki nedenlerle dayanılarak açılan davalar ise, aynı madde gereğince bir yıllık zamanaşımına tabi kılınmıştır. Bu durumda, navlun alacağına ilişkin davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespitinde CMR Konvansiyonu"nun 32. maddesi ile BK."nın 128. maddesi hükümlerine göre değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; TTK’nın 767. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddi yönünde hüküm kurulması yerinde görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.