Esas No: 2016/8175
Karar No: 2016/8136
Karar Tarihi: 21.10.2016
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/8175 Esas 2016/8136 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 22.03.2016 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ...vs. vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirilip, süresinde yapılan inceleme sonucu verilen geri çevirme kararı ile istenilen belgeler de getirtilip dosyasına konulduktan sonra yeniden inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 112 ada 61,41 ve 84 parsel sayılı sırasıyla 3.622.00, 1.399.00 ve 1.526.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı, irsen intikal, paylaşma, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle ... adına tespit edilmiş, şerhe göre bu tespit 07.04.1978 gününde kesinleşmiş, bir kısım çekişmeli taşınmazların imar işlemi sonunda farklı ada parsel numaraları ile tescil edildiği beyan edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapuların iptali ve taşınmazların adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, mirasçılar arasında düzenlenmiş geçerli bir yazılı taksim sözleşmesi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde, muristen intikal eden taşınmazların taksim edildiği, çekişmeli taşınmazların davacıya kaldığı, muristen intikal eden diğer taşınmazların paylaşıma uygun şekilde diğer mirasçılar adlarına tescil edildiği halde çekişmeli taşınmazların muris adına tespit ve tescil edildiği açıklanmak suretiyle çekişmeli taşınmazların davacı adına tescili talep edilmiştir. Dava; dava dilekçesinde açıklanan bu niteliği itibarı ile kadastrodan önceki sebebe dayalı olarak kadastro sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemine yöneliktir. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 1978 yılı ile dava tarihi olan 22.11.2013 günü arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması nedeniyle davanın esasına girilmeden, maddi hukuka ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerekmekte ise de mahkemece verilen ret kararı sonucu itibarı ile doğru olduğundan hükmün gerekçesi açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.