19. Hukuk Dairesi 2018/367 E. , 2018/3643 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İSTİNAF EDİLEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan asıl menfi -birleşen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine ... BAM 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf taleplerinin esastan reddine ilişkin kararın bu kere yine taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; belli günde davacılar vekilleri Av. ... ve Av. ... ile davalı vek. Av....ve Av.... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili asıl davada, davalı tarafça müvekkilleri aleyhine faturalara dayalı olarak ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe ve borca itirazları üzerine takibin durduğunu, takibe konu faturaların kapalı fatura olup davacılardan sadece ... A.Ş. adına düzenlendiğini, diğer davacı adına düzenlenmiş bir fatura olmadığını, davalının ticari defter kayıtlarına göre müvekkillerinden alacaklı olmadığını savunarak, müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyetle icra takibi yapıldığından %20 tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada, davacılarla müvekkili arasında 07/05/2013 tarihinde iş ortaklığı sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede davacı şirketlerin ... olarak bahsi geçtiğini, sözleşmenin TBK" nın 520.maddesi kapsamında adi ortaklık niteliğinde olduğundan her iki davacının da müvekkiline karşı sorumlu olduğu, sözleşme uyarınca müvekkilinin gerek yurtiçinden gerekse yurtdışından temin ettiği gıda ürünlerinin davacılar tarafından yurtiçi ve yurtdışına satışının yapılmasının kararlaştırıldığını, her iki davacının birlikte yükümlülük altına girdiklerini, icra takibine itiraz ederek durmasına neden olan davacıların menfi tespit davası açmakta hukuki yararlarının da bulunmadığını, öncelikle davacılara karşı açtıkları itirazın iptali davasının sonucunun beklenmesini, bu talepleri yerinde görülmez ise davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle usulden redddini bu mümkün olmadığı takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davacı ...Ltd. Şti. vekili, müvekkili ile davalı şirketler arasında 07/05/2013 tarihinde ...(iş ortaklığı) sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davalı şirketlerin ikisinin birlikte ... olarak tanımlandığı ve sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmek için birlikte yükümlülük altına girdikleri, müvekkili şirket tarafından ithal edilen tarım ürünlerinin davalı şirketler tarafından nihai kullanıcılara satışının yapılacağı, yine müvekkili şirket tarafından yurtiçinden temin edilen tarım ürünlerinin davalı şirketler tarafından yurtdışına ihraç edileceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirketler arasında organik bağ olduğu, satış işlemlerinin yapılmasından sonra yedi gün içerisinde davalıların fatura bedellerini ödemek yükümünde olmalarına rağmen ödemediklerinden alacağın tahsili için ... 3. İcra Müdürlüğünün 2015/5303 Esas sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine de haksız yere itiraz edildiğini ileri sürerek, davalılarının itirazlarının iptali ile müvekkili lehine %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili,davacı tarafından müvekkilleri aleyhine başlatılan faturaya dayalı icra takibine dayanak faturalardan dolayı davacı tarafa borçlarının olmadığını, bu nedenle icra takibine itiraz ettiklerini ve aynı mahkemenin 2015/255 Esasına kayıtlı menfi tespit davası açtıklarını, taraflar arasında 07/05/2013 tarihli mutabakat anlaşması ve 30/10/2013 tarihli ortak girişim anlaşması mevcut olduğunu, ancak ticari ilişkinin adi ortaklık hükümlerine göre yürütülmediğini, takibe dayanak faturaların tamamının kapalı fatura olup peşin ödeme ibaresi içerdiği, ticari teamüle göre faturanın kapalı düzenlenmiş olmasının fatura bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiği, davacı tarafın delil olarak dayandığı e - posta yazışmalarının seçilerek ve çarpıtılarak eksik tercümeyle dosyaya delil olarak sunulmaya çalışıldığını, müvekkillerinin açtığı menfi tespit davasının itirazın iptali davası için bekletici mesele yapılmasını, itirazın iptali davasının reddiyle her bir müvekkil lehine %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, taraflar arasında 2013 yılından itibaren devam eden ticari ilişki olduğu, 07/05/2013 tarihinde mutabakat anlaşması 30/10/2013 tarihinde iş ortaklığı düzenlendiği, davalı...Ltd. Şti." nin ... A.Ş." ye fatura düzenleyerek tarım ürünlerini sattığı ... A.Ş." nin de ...Ltd. Şti." ne fatura düzenleyerek nihai tüketicilere satış yapıldığı, bu ticari ilişkiye dayanılarak 87 adet fatura düzenlendiği, alınan üç bilirkişi raporuna göre de menfi tespite konu takip konusu alacağa dayanak olan kapalı faturalarda peşin ödeme kaydının bulunduğu, bu durumda asıl davada davacılar ... A.Ş. ve ... Ltd. Şti."nin asıl davada davalı... Ltd. Şti."ye borcu olmadığı, davacıların takibe itirazlarında da haklı olduğu gerekçesiyle, asıl dava olan menfi tespit davasının kabulüne icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine, birleşen itirazın iptali davasının reddine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiş hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, asıl davada davalı birleşen davada davacı ... Ltd. Şti. tarafından davacılar...Ltd. Şti. ve ...A.Ş. aleyhine 27/04/2015 tarihinde ... 3. İcra Müdürlüğünün 2015/5303 Esas sayılı takip dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatılmış ise de, icra takibine dayanak faturaların kapalı fatura olarak tanzim edildiği, kapalı faturanın ticari teamüle göre bedelinin ödenmiş olduğuna delalet ettiği, takibe konu faturaların davacılardan...Ltd. Şti. adına düzenlenmediği, ancak taraflar arasındaki 30/10/2013 tarihli ortak girişim sözleşmesine göre... Ltd. Şti." ne karşı müşterek ve müteselsil sorumlu oldukları, faturalar adına düzenlenen... A.Ş. ile davalı ...Ltd. Şti." nin ticari defterlerine göre ... A.Ş." nin 11/07/2014 ila 04/03/2015 tarihleri arası banka kanalıyla ...Ltd. Şti." ne takip konusu alacaktan daha fazla olmak üzere 18.090.799,52 USD ödeme yapmış olduğu, takip tarihi itibariyle davalı ... Ltd. Şti." ne herhangi bir borcu olmadığı, menfi tespit davasının itirazın iptali davasından önce açıldığından hukuki yararın olduğu, icra takibinin yapılmasında davalı-birleşen davacının kötüniyetli olduğuna dair delil de olmadığı kötüniyet tazminatının reddinde de usulsüzlük olmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf talepleri esastan reddine dair karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ve davacılar yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin her birinden alınıp yek diğerine ödenmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz eden taraflardan alınmasına, 27/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.