21. Hukuk Dairesi 2018/618 E. , 2019/959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ: Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR
A)Davacı İstemi:
Dava, davacının davalı Kooperatif nezdinde 01/05/1999 tarihinden itibaren devam eden ve Kurum"a bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalılar Cevabı:
Feri Müdahil Kurum vekili tarafından sunulan dilekçe ile davacının davalı işveren yanında 01/05/1999-30/09/1999 tarihleri arasında geçen hizmetinin Kurum"a bildirildiği,davanın yöntemince ispat edilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
Davalı Kooperatif vekili tarafından sunulan dilekçe ile hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu, davacı taraf ile aralarında herhangi bir hizmet akdinin olmadığı özet olarak belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı:
Mahkemece, “davanın kabulü ile, davacının 01/05/1999 – 28/11/2014 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden toplam 5608 gün kesintisiz çalıştığı, bu çalışmasının 01/05/1999-30/09/1999 tarihleri arasının 150 gününün Kurum"a bildirildiği, Kurum"a bildirilmeyen 5458 gününün olduğunun tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.
D) İstinaf Başvurusu :
Davalı Kooperatif vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile davanın kötüniyetle açıldığı, davacının bekçi olmayıp şantiye sorumlusu olduğu, eksik araştırma neticesi verilen kararın kamu düzenine, usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiş, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine şeklinde yeni bir karar verilmesi talep olunmuştur.
Feri Müdahil Kurum vekili tarafından sunulan istinaf başvuru dilekçesi ile taraf tanıklarının beyanlarından davacı ile davalı arasında hizmet akdinin bulunmadığı belirtilmiş, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine şeklinde yeni bir karar verilmesi talep olunmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince “ istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili ve fer"i müdahil Kurum vekilinin dilekçelerinde yer verdikleri itirazların yerinde olmadığı, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı” belirtilmek suretiyle;
“Davalı vekili ile fer"i müdahil vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
F) Temyiz:
Davalı Kooperatif vekili tarafından sunulan dilekçe ile “ davacının davalıdan düzenli ve aylık tarzında ücret alıp-almadığının araştırılmadığı, 15 yıl ücret almadan bir işçinin çalışmayacağının kolayca saptanabileceği, toplanan delillerden davacının hizmet akdine dayanarak davalı yanında çalışmadığının ortada olduğu belirtilerek eksik inceleme ve araştırma neticesi usul ve yasaya aykırı olarak kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
Feri Müdahil Kurum tarafından sunulan dilekçe ile “ davacının iddia etmekte olduğu gibi 15 yıldan fazla bir süreye tekabül eden çalışmasının olması ve bunun Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilmemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu aşamada davacının sosyal güvenlik haklarından ve bu kapsamda sağlık yardımlarından yararlanıp yararlanmadığının araştırılmasının gerektiği, ayrıca davacının kendi nam ve hesabına hayvancılık yapmakta olduğu, zeytin sezonu zeytin toplama- budama işlerini yaptığı ayrıca inşaatlarda çalıştığının tanık anlatımları ile sabit olduğu belirtilerek eksik inceleme ve araştırma neticesi kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep olunmuştur.
G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16/09/1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Kooperatif tarafından davacı adına 01/05/1999 – 30/09/1999 tarihleri arasında toplam 150 gün olmak üzere Kurum"a hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı Kooperatif tarafından ... 3. Noterliği"ne ait 10.11.2014 tarih ve 42922 yevmiye no"lu ihtarname ile ... Arsa ve Yapı Kooperatifi"nde 113 adada bulunan inşaat şantiye binasını işgal etmiş olduğundan binayı boşaltması gerektiğini” hususunun davacıya ihtar edildiği, bunun üzerine davacı tarafından el yazısı ile 28/11/2014 tarihli “şantiye binasını 16/03/2015 tarihinde terk edeceğini” belirten belgenin düzenlendiği, davacı tarafından davalı kooperatife ait dairede oturanlara ait Kimlik Bildirme Belgesi - Form 5 ile 1999/05.06. aylarda çalışıldığını gösteren vizite kağıdının ve yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda beyana göre bir kısmı davalı kooperatif üyesi de olan davacı ve davalı tanıklarının dinlenildiği anlaşılmaktadır.Somut olayda; Mahkemece davacının ihtilaflı dönem çalışmalarının geçtiği iddia olunan işyeri kooperatiftir. Bu itibarla davalı Kooperatif’in denetime tabi olup işlemlerinin kayda geçmesi gerekliliği göz ardı edilerek, davalı Kooperatifin kayıt ve belgeleri getirtilerek işyerinin kapsam ve kapasitesi belirlenmeden, ücret ödeme olgusu araştırılmadan davacının fiili çalışmalarının hiçbir şüpheye mahal vermeyecek derecede ortaya konulmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.Yapılacak iş, davalı Kooperatif işyerine ait belgeleri getirterek işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, yine ihtilaflı döneme ait ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, ihtilaf konusu dönem içerisinde davacının davalı Kooperatif nezdinde hizmetinin olup olmadığına yönelik olarak davalı Kooperatifin ilgili yetkili şef, amir, müdür, muhasebe çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve hizmet tespiti davalarının niteliği gereği re"sen delil araştırması ilkesi de gözetilerek çalışıldığı iddia edilen süreler yönünden şüpheye yer vermeyecek şekilde olabildiğince tüm delilleri toplayıp bunları birlikte değerlendirerek sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge Adliye Mahkemesi"nce hatalı değerlendirme sonucu davalı taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup ilk derece Mahkemesi kararının BOZULMASI, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H)Sonuç:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesi"ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 14/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.