16. Hukuk Dairesi 2016/674 E. , 2016/8129 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 104 ada 338, 340, 368, 373, 540, 663, 678, 708, 105 ada 8, 37, 109 ada 32, 114 ada 6, 115 ada 7, 124 ada 2, 126 ada 113, 129, 164, 474, 479, 493, 127 ada 44, 50, 70, 75, 145, 128 ada 18, 23, 34, 57, 129 ada 100, 151, 158, 130 ada 10, 61, 76, 100, 129, 181, 196, 211, 216, 234, 243, 258, 131 ada 86, 124, 155, 180, 239, 248, 280, 143 ada 41, 145 ada 201, 162 ada 18 ve 20, 163 ada 15, 22, 31, 44 parsel sayılı taşınmazlar ile 104 ada 330 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... adına, ... Köyü 104 ada 369 ve 392, 126 ada 117, 473 ve 128 ada 20 parsel sayılı taşınmazlar irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, ... Köyü 130 ada 146, 131 ada 128, 145 ada 283, 162 ada 3 ve 8, Kubuzcu Köyü 153 ada 57 ve 89 parsel sayılı taşınmazlar ile ... Köyü 101 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payı irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle İbrahim oğlu ... adına tespit ve tescil edildikten sonra dava tarihinden önce 131 ada 239 ve 248, 130 ada 146, 145 ada 283, 162 ada 3 ve 153 ada 57 ve 89 parsel sayılı taşınmazlar satış yoluyla dava dışı kişilere intikal etmiştir. Davacılar İbrahim evlatları ..., Hatice Gülecen ve ..., taşınmazların müşterek miras bırakan İbrahim"den intikal olduğu iddiasıyla miras payları oranında adlarına tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlar, yargılama sırasında 131 ada 239 ve 248, 130 ada 146, 145 ada 283 ve 153 ada 57 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki taleplerini bedele dönüştürmüş, ... Köyü 162 ada 18, 20 ve 3 parsel, 104 ada 540 parsel, 127 ada 75, 126 ada 473 parsel, 128 ada 20 parsel, 126 ada 117 parsel, 104 ada 369, 392 parsel sayılı taşınmazlar ile Kubuzcu Köyü 153 ada 89 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarından feragat etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- ... Köyü 162 ada 18, 20 ve 3 parsel, 104 ada 369, 392 ve 540 parsel, 127 ada 75, 126 ada 117 ve 473 parsel, 128 ada 20 parsel sayılı taşınmazlar ile Kubuzcu Köyü 153 ada 89 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davadan yargılama sırasında davacılar vekili tarafından feragat edildiği, vekilin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı H.M.K 311. maddesi uyarınca kesin hükmün sonuçlarını doğuran feragat nedeniyle davacılar vekinin temyiz inceleme isteminin reddiyle bu parseller hakkındaki hükmün ONANMASINA,
2- ... Köyü 104 ada 338, 340, 368, 373, 540, 663, 678, 708, 105 ada 8, 37, 109 ada 32, 114 ada 6, 115 ada 7, 124 ada 2, 126 ada 113, 129, 164, 474, 479, 493, 127 ada 44, 50, 70, 75, 145, 128 ada 18, 23, 34, 57, 129 ada 100, 151, 158, 130 ada 10, 61, 76, 100, 129, 181, 196, 211, 216, 234, 243, 258, 131 ada 86, 124, 155, 180, 280, 143 ada 41, 145 ada 201, 162 ada 18 ve 20, 163 ada 15, 22, 31, 44 parsel sayılı taşınmazlar ile 104 ada 330 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; dava, terekeye dahil olduğu iddia olunan taşınmazlardaki miras payına yönelik olarak açılmış tapu iptali ve tescili davasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640. maddesi uyarınca, mirasçılar arasında elbirliği mülkiyet hükümleri geçerli olup ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu nedenle, miras yoluyla gelen hakka dayanılarak genel mahkemelerde üçüncü kişiler aleyhine açılacak davalarda, tüm mirasçıların birlikte dava açmaları veya diğer mirasçıların muvafakatlerini almaları ya da miras şirketine temsilci tayin ettirmeleri gereklidir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir davaya tüm mirasçıların katılımının sağlanması zorunludur. Ancak; elbirliği mülkiyetinin söz konusu olduğu hallerde bir mirasçı üçüncü kişiye karşı miras payına yönelik olarak tek başına dava açamayacağı gibi, sonradan diğer mirasçıların muvafakatlarının alınması da hüküm ifade etmeyecektir. Somut olayda, davalılardan ... mirasçı olan diğer davalı ..."nin oğlu olup, ... halen hayatta olduğundan muris İbrahim Dinç terekesine karşı üçüncü kişi durumundadır. İstem ise, taşınmazların terekeye döndürülmesi, başka bir deyişle; İbrahim Dinç"in tüm mirasçıları adına tescili istemine ilişkin olmayıp davacıların miras payına yöneliktir. Öte yandan, dava konusu 131 ada 239 ve 248 parsel sayılı taşınmazlar dava tarihinden önce dava dışı kişilere kayden satılmış, davacı vekilince bu parseller hakkındaki davalarını bedele dönüştürdüklerine dair beyanda bulunulmuş ve mahkemece bu beyan "ıslah" olarak kabul edilmiş ise de; talebe konu miktar ve faizi açıklanmayarak müddeabih tespit olunmamış, harç alınmamış olduğu gibi, taraf değişikliği talebinde de bulunulmamıştır. Bu halde usulünce gerçekleştirilmiş bir ıslah olmadığından dava, ... aleyhine açılmış tapu iptali ve tescili davası niteliğini korumaktadır. Hal böyle olunca; az yukarıda açıklandığı ve mahkemenin de kabulünde olduğu üzere mirasçılardan birinin miras payına yönelik olarak tek başına üçüncü kişi aleyhine dava açamayacağı göz önüne alınarak; ... Köyü 104 ada 338, 340, 368, 373, 540, 663, 678, 708, 105 ada 8, 37, 109 ada 32, 114 ada 6, 115 ada 7, 124 ada 2, 126 ada 113, 129, 164, 474, 479, 493, 127 ada 44, 50, 70, 75, 145, 128 ada 18, 23, 34, 57, 129 ada 100, 151, 158, 130 ada 10, 61, 76, 100, 129, 181, 196, 211, 216, 234, 243, 258, 131 ada 86, 124, 155, 180, 280, 143 ada 41, 145 ada 201, 162 ada 18 ve 20, 163 ada 15, 22, 31, 44 parsel sayılı taşınmazlar ile 104 ada 330 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payı hakkındaki davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan, 131 ada 239 ve 248 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın ise husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken usule ilişkin gerekçenin yanında davacıların senet ile miras paylarını davalılara devrettikleri gerekçesi ile bu parsellere hakkındaki davanın taraflar arasında kesin hüküm oluşturacak şekilde esastan reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle bu parsellere ilişkin hükmün BOZULMASINA,
3- ... Köyü 130 ada 146, 145 ada 283 ve Kubuzcu Köyü 153 ada 57 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki temyiz inceleme istemine gelince; taşınmazlar dava tarihinden önce dava dışı 3. kişilere kayden satılmış olduğu halde dava, önceki kayıt maliki ... aleyhine açılmıştır. Her ne kadar, yargılama sırasında davacılar vekili bu parseller hakkındaki taleplerini bedele dönüştürdüklerini beyan etmiş; Mahkemece de bu beyan "ıslah" olarak kabul edilmiş ise de yukarıdaki parağrafta da açıklandığı üzere usulüne uygun bir ıslah olmadığı gibi, taraf değişikliği talebinde de bulunulmadığından davanın kayıt maliki olmayan ... aleyhine açılmış tapu iptali ve tescili davası olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; doğru hasma karşı açılmış bir dava bulunmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girelerek karar verilmesi isabetsiz olup bu parseller hakkındaki temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA,
4- ... adına tespit ve tescil edilen ... Köyü 131 ada 128, 162 ada 8 parsel sayılı taşınmazlar ile ... Köyü 101 ada 24 ve 25 parsel sayılı taşınmazların 1/2 payı hakkındaki davacılar vekilinin temyiz inceleme istemine gelince; davacılar taşınmazların muristen kaldığını, başka bir ifade ile terekeye ait olduğunu ileri sürerek miras payları olan 1/4 hissenin adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Davalılar ise; davacıların, miras paylarını kendilerine devrettiklerini, aralarında buna ilişkin senet düzenlendiğini savunmuşlar Mahkemece de davacıların miras paylarınının devredildiği gerekçesi ile hüküm kurulmuştur.
Davacılardan Osman"ın miras payına karşılık olarak ivazını mirasçı ..."den alarak payını ..."e devrettiğine dair taraflar arasında 17.05.2007 tarihli senet düzenlenmiştir. Davacı ..., senet düzenlemekteki amacının miras payının devri olmadığını savunmuş ise de senette miras payının devri hususu açıkça yazılı olup, imzanın Osman tarafından inkar edilmemesine ve belirlenen ivazın da Osman tarafından ..."den alınmış olmasına, bu hususun davacının da kabulünde olmasına, toplanan delillerle de durumun sabit olmasına göre davacılardan Osman vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Diğer davacılar ..."nin miras paylarını 12.12.2005 tarihli senetle davalılara devrettikleri kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, davacılar .... vekili, davacılar ..."nin senet içeriğini bilmeden imzaladıklarını zira okuma yazma bilmediklerini, senedin geçerlilik koşullarını taşımadığını, senet tespit tarihine yakın tarihte düzenlenmiş olduğu halde geçmiş tarih atıldığını ileri sürmüştür. Dinlenen senet tanıkları, senedin huzurlarında düzenlenmediğini, senet kendilerine getirildiğinde .... tarafından imzalanmış olduğunu beyan etmişlerdir. Mahkemece davacılar ..."nin okuma yazma bilip bilmedikleri dolayısıyla imza atmaya ehil olup olmadıkları kesin olarak tespit edilmemiş, geçerli bir pay devri olup olmadığı araştırılmamış, yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, Mahkemece öncelikle davacıların okur yazar olup olmadıkları kesin olarak tespit edilmeli, okur yazar olmadıklarının anlaşılması halinde senette davacılar ... tarafından atıldığı inkar edilmeyen imza olsa dahi tanıklar huzurunda düzenlenmeyen senedin usulünce düzenlenmediği göz önüne alınarak davacıların paylarını başka suretle devredip etmedikleri araştırılmalı, taşınmazların bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesi gereği hakimin davayı aydınlatma ödevi gözetilerek gerektiğinde tespit bilirkişilerinin veya taraflara yeni tanık bildirme imkanı tanınarak bildirecekleri tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, önceki keşifte dinlenilen yerel bilirkişinin "çekişmeli taşınmazlardan 131 ada 283 parsel sayılı taşınmazın davalı ... oğlu ..."ye değil, Hakkı oğlu ..."ye ait olduğu, isim benzerliği nedeniyle yanlış tespit yapıldığı" beyanı dikkate alınarak taşınmazın murise mi yoksa 3. kişi ..."ye mi ait olduğu, murise ait ise terekeye dahil taşınmazlarda davacıların paylarını davalılara devredip devretmedikleri, taşınmazlar üzerinde kim tarafından ne sıfatla ne zamandır zilyetlik sürdürüldüğü hususları araştırılmalı; davacıların imza kullanmaya ehil olduklarının anlaşılması halinde senetlerdeki imzaların inkar edilmediği dikkate alınarak, toplanmış ve toplanacak deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece eksik incelemeye dayalı olarak yazılı kararın verilmesi isabetsiz olduğu gibi taşınmazların kadastro tespitleri sırasında tespit bilirkişisi olarak görev yapan ..."ın usule aykırı şekilde yerel bilirkişi olarak dinlenmesi de isabetsiz olup, davacılar ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine,
21.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.