Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaş bulunduğu 9 ve 14 parsel sayılı taşınmazlarına davalıların haksız olarak müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, taşınmazların miras bırakanlarından intikal ettiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın temyizi üzerine Dairece “… itiraza uğramayan dava dilekçesinde gösterilen dava değeri üzerinden davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi . . raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında, dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12. maddesi gözetilmek suretiyle avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi gereği vurgulanmış, mahkemece yeniden yapılan yargılama sırasında harç tamamlatılarak keşfen belirlenen değer üzerinden davacı yararına vekalet ücretine karar verilmiştir. Oysa, bozmaya uyulmakla bozma kararı yararına olan taraf için usulen kazanılmış hak oluşur ve bozmada işaret edildiği üzere işlem yapılması zorunlu hale gelir. Hal böyle olunca; bozma ilamında belirtildiği üzere, dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden davacı yararına avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bozmadan sonra keşfen belirlenen ve harcı tamamlanan değer üzerinden vekalet ücreti takdiri doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.