MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılından beri üyesi olduğu davalı kooperatiften 30.06.2010 tarihli genel kurul kararıyla ihraç edildiğini, çıkma payı alacağıyla ilgili ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2011/2783 esas sayılı dosyasıyla başlattıkları icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava ticari dava olduğundan asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının 2009 yılı olağan genel kurulunda aidat ödememeye dayalı olarak ihraç edildiğini, aynı genel kurulda çıkma payının 36 ay sonra ödenmesine karar verildiğini ve takip tarihi itibariyle muaccel olmadığını, davacının yerine yeni ortak alınmadığını, davacının ödediğini iddia ettiği 5.000,00 TL"lik tutarın kooperatif kayıtlarında görünmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının 30.06.2010 tarihli genel kurul kararı ile ihraç edildiği ve aynı tarihli genel kurulda çıkarılan ortakların çıkma payının genel giderlerden paya düşen miktar düşüldükten sonra 36 ayın sonunda defaten ödenmesine karar verildiği, benimsenen bilirkişi ek raporuna göre çıkarılan ortaklara yapılacak ödemelerin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşüreceğinden genel kurulda alınan erteleme kararının yerinde olduğu ve çıkma payı alacağının 30.06.2013 tarihinde muaccel hale geleceği gerekçesiyle, erken açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme, 36 ay erteleme kararı verildiği ve çıkma payı alacağının muaccel olmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de; dosya içerisinde bulunan 30.06.2010 tarihli davalı kooperatif genel kurul kararının 7. maddesinde, davacının da aralarında bulunduğu bir kısım üyelerin ihracına karar verildiği ve aynı maddede ihracına karar verilen üyelerin çıkma paylarının 36 ay sonra ödeneceği karara bağlanmıştır. Bu genel kurul kararı ile ihraç edilen davacının bu karara karşı dava açma hakkı bulunduğundan ihracı kesinleşmeyen ortağa yapılacak ödemenin ertelenmeside mümkün değildir. 2010 hesap yılına ilişkin 13.07.2011 tarihli genel kurulda bilançonun görüşülüp kabul edildiği ve bu genel kurulda ise herhangi bir erteleme kararı alınmadığı anlaşılmaktadır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 17/2. maddesi ve kooperatif anasözleşmesinin 15/1. maddesi uyarınca 13.07.2011 tarihli genel kurul kararını takip eden 1 ay sonra çıkma payı alacağının muaccel olacağı, bu tarihin
14.08.2011 tarihi olduğu, icra takibinin 09.09.2011 tarihinde başlatıldığı, itirazın iptali davasının ise 17.11.2011 tarihinde ve süresinde açıldığı hususu gözardı edilerek, yanılgılı değerlendirme ve gerekçeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
2)Bozma nededine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.