23. Ceza Dairesi 2015/8366 E. , 2016/7051 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit, hakaret, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan; TCK"nın 155/2, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ve 10.000,00 TL adli para cezası
Hakaret suçundan TCK"nın 125/1, 52/2 maddeleri uyarınca 600,00 TL adli para cezası
Tehdit suçundan TCK"nın 106/1, 52/2 maddeleri uyarınca (katılan sayısınca) 3 kez 600,00 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A)Hakaret ve tehdit suçları yönünden;
Sanık hakkında iki kez hakaret suçundan cezalandırılması talebiyle iddianame düzenlenmiş olduğu, ancak tek hakaret eylemi nedeniyle cezaya hükmedildiği, sanığın Çakır isimli kişiyi azmettirmek suretiyle gerçekleştirdiği ikinci hakaret eylemi nedeniyle zamanaşımı süresi içinde her zaman hüküm kurulabileceği mümkün görülmüştür.
Hükmolunan cezaların miktarına göre karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B)Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçu yönünden;
Katılan ..."nın AİRPAK Şirketi"nin ortaklarından olduğu, sanığın da şirketin ön muhasebecisi ve kasa görevlisi olarak suç tarihine kadar 4 ay süre ile çalıştığı, sanığın suç tarihinde kasada bulunan 28.207,05 TL para ile özlük dosyalarını, kasa anahtarını, yedek backup disketleri, işyerine ait anahtarları alarak işyerine gelmediği akabinde de, işyeri çalışanlarından tanık ..."a telefon ederek parayı kendisinin Mustafa Bey"e ders olsun diye aldığını, şirkete ait disketlerin elinde olduğunu ve mali polise vereceğini söylediği bu suretle sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullnama suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- a) Sanığın savunmasında, iddiaların gerçek olmadığı, diğer katılanlar ve tanıkların işyeri çalışanları olup tarafsız olmadıkları, dosyaya sunulan kasa mevcuduna ilişkin kaydın her zaman oluşturulabileceği, sanığın işyerinde dokuz ay çalışıp son üç ayına ilişkin sigorta yapılmış olmasından dolayı işyerinden husumetli ayrıldığını, mahkumiyeti için yeterli delil bulunmadığı yönündeki savunmaları karşısında; sanığın çalıştığı dönemlere ilişkin şirket girdi ve çıktılarına ait belgelerin dosya arasına konulması, bu dönemde sanığa ne kadar mal teslim edildiği, bunların kayıt altına alınıp alınmadığı, şirkette bilgisayar kayıtlarının bulunup bulunmadığı, satış sonucunda alınan paraların ne şekilde kayıtlara geçtiğine ilişkin bütün bilgi ve belgelerin toplanmasından sonra, ne kadar para ve eşyaların sanık tarafından alındığının kesin olarak tespit edilmesi için uzman bilirkişi raporu alınmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Yine; sanığın işyerinden ayrıldıktan sonra kimseyi aramadığını belirtmesi, tanık ..."ın ise sanığın şikayet edildikten sonra kullanmakta olduğu 0544 860 11 51 nolu cep telefonundan kendisini arıyarak katılan ..."ya ders olsun diye para ve diğer eşyaları aldığını söylemesi ve katılan ..."ya internet aracılığıyla mail atarak aynı şeyleri söylediğinin iddia edilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakılmayacak şekilde ortaya çıkarılabilmesi açısından ilgili GSM operatörlerinden sözkonusu telefon görüşme kayıtlarının getirtilip incelenerek ayrıca katılan ..."nın kendisinde kayıtlı olduğunu belirtiği mail içeriğinin değerlendirilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2-5237 sayılı TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ve 53/1-a,b,d,e bentlerindeki hak yoksunlukları bakımından mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.