23. Hukuk Dairesi 2017/2127 E. , 2020/2860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve karşı davada itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davada davanın reddine, karşı davada davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı- karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacı borçlunun müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, 31/10/2009 tarihi itibariyle 8.718,00 TL birikmiş aidat ve 0,55 TL gecikme zammı borcu bulunduğunu, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının borcun tamamına itiraz ettiğini, davalının borca itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2009/19469 sayılı icra takip dosyasındaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacı-karşı davalı kooperatifin avukatlığını yaptığını, vekalet ücreti ve karşı taraf vekalet ücreti alacaklarının bulunduğunu, bu dosyalardan alacağının yaklaşık 13.000,00 TL civarında olduğunu, bu alacağın mahsubu halinde davacı-karşı davalı kooperatife borcunun kalmayacağını savunarak davanın reddini istemiş, karşı davada ise takas mahsup sonucu oluşacak alacak için fazlaya dair haklar saklı tutularak 100,00 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili, davalı-karşı davacının avukatlık ücretlerine mahsuben 5.600,00 TL"nin aidat hesabından mahsup edildiğini, 400,00 TL nakit ödeme yapıldığını, kooperatifçe bilinen muaccel alacağının bulunmadığını savunarak karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, karşı davanın reddine dair verilen kararın davalı-karşı davacı vekilinin temyizi üzerine 28.09.2015 tarih 2014/6543 Esas 2015/6019 Karar sayılı kararı ile dosya kapsamı ve oluşan uygun 2. raporda belirtilen hususlar ve hesaplamaya itibar edilerek sonuca varılması gerekirken, bu hususun dikkate alınmaması doğru görülmediğinden, kabule göre de, hüküm altına alınan asıl alacağa aylık %5 faiz uygulanması TBK"nın 120. maddesine aykırılık teşkil ettiğinin gözardı edilmesi doğru görülmediğinden ozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyma kararı sonrası yapılan yargılamada; dosya münderecatında bulunan 29.04.2013 tarihli raporun bozma gerekçesi nazara alınarak sonuç bölümünün 2 no.lu bendi gereğince, davalı-karşı davacının vekili olduğu icra takip dosyalarında müddeabihin tamamı üzerinde hesap edilen 13.604,08 TL vekalet ücreti alacağının bulunduğu, yine davacı kooperatifin bunun 5.600,00 TL"sinin aidat borcundan .../...
daha önceden mahsup ettiği, bu nedenle vekalet bakiye alacağının 8.008,04 TL"sinin kaldığı, takip konusu edilen aidat borcu 4.640,55 TL"nin de bu borçtan mahsubu sonucu, davalı - karşı davacının 3.367,49 TL vekalet alacağının bulunduğu tespit edildiği gerekçesiyle asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı -karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.