23. Hukuk Dairesi 2013/5765 E. , 2013/7651 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 18.01.2013 gün ve 2012/6146 Esas, 2013/207 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili kooperatifin, davalı kooperatifler birliğinin üyesi olduğunu, davalı birliğin, dava dışı kooperatiflerle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri imzaladığını ve akabinde de üyesi bulunan kooperatiflerle sözleşmeler imzalayarak taraflara verilecek konutları yapmayı üstlendiğini, ancak daha sonra edimlerini yerine getiremeyen davalı birlik ile arsa sahibi Belmi Kent Konut Yapı Kooperatifi arasındaki ihtilafların yargıya taşındığını, neticede arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiğini ve arsalar üzerinde yapılan imalatlar bakımından arsa sahibi kooperatiflerin sebepsiz zenginleştiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine davalı birlik yönetim kurulunun, genel kurul kararı olmaksızın, arsa sahibi...Kent Konut Yapı Kooperatifi ile 08.06.2010 tarihli ibralaşma protokolü adı altında bir sözleşme imzaladığını, bu sözleşmenin davalı kooperatifin aleyhine olacak biçimde arsa üzerindeki 20.000.000,00 TL tutarındaki imalatın ve gayrimenkullerin devri sonucunu doğuracak hükümler ihtiva ettiğini, böylesine önemli hükümler içeren anlaşmanın genel kuruldan açık yetki alınmadıkça yapılamayacağını, bu sözleşmenin müvekkili kooperatif dahil tüm üye kooperatiflerin zararına olduğunu ileri sürerek, davalı birlik yönetim kurulu ile ...Kent Konut Yapı Kooperatifi arasında imzalanan 08.06.2010 tarihli sözleşmenin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu sözleşmenin genel kuruldan alınan yetkiye istinaden imzalandığını, sözleşmenin tarafı olmayan davacının, sözleşmenin iptalini talep etme hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Müdahil vekili, sözleşmenin tarafı olmayan davacının, bu davayı açma hakkı bulunmadığını, birlik genel kurulu tarafından yönetim kuruluna bu sözleşmeyi imzalama konusunda yetki verilmemiş olmasının müvekkilini ilgilendiren bir durum olmadığını, sözleşme hükümlerinin büyük ölçüde uygulandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacının tarafı olmadığı, davalı ile müdahil arasında imzalanan 08.06.2010 tarihli ibralaşma protokolünün iptalini isteyemeyeceği, bu protokolden dolayı zarara uğrarsa zarar talep edebileceği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 2012/6146 Esas, 2013/207 Karar sayılı ve 18.01.2013 tarihli ilamıyla, protokolün bir tarafı yönetim kurulu olup, davacının doğrudan dava hakkına neden olan bir yönetim kurulu kararı bulunmadığı gibi, yönetim kuruluna, müdahil kooperatif ile sözleşme yapılması konusunda iptalinin de esasen istenemeyeceği, 08.06.2010 tarihli ibralaşma protokolünün uygulanması
sonrasında bir zarar doğması durumunda davacı ortağın doğrudan ya da dolaylı zararları ile yetki tanıyan genel kurul kararının iptali istemiyle herhangi bir dava açılmadığı, bu genel kurul kararının kesinleştiği, genel kurul kararı iptal ettirilmeden, yönetim kurulu kararının ilgili açıklanan ilkeler doğrultusunda yöneticiler ve kooperatif aleyhine tazminat davası açma hakkının bulunduğu kuşkusuz olup, henüz protokolün uygulanmadığı ve zararın ortaya çıkmadığı bir aşamada bu davanın erken açıldığı ve davanın bu gerekçe ile de reddi gerektiği belirtilerek, onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiç birisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 218,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.