17. Ceza Dairesi 2015/10999 E. , 2016/9260 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükmedilen cezaların türü ve süresi itibarıyla sanık ... müdafii tarafından yapılan duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK"un 318. maddesi gereğince REDDİNE,
Sanıklar ... ve ... hakkında 6136 sayılı Yasa"ya Muhalefet suçundan açılan kamu davası bakımından, zamanaşımı süresi içinde karar verilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."ye yönelik mala zarar verme suçu ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve ..."na yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça konu araçların, bizatihi hırsızlık suçunun konusunu oluşturması nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde kesin nitelikte mahkumiyet kararı verilmiş olması nedeniyle kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün kabul edilmiştir.
Hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK"nun 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafilerinin temyiz isteklerinin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak ayrı ayrı REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında müşteki ..."ye yönelik hırsızlık suçu ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında müştekiler ... ve ..."na yönelik hırsızlık suçları, sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."na yönelik hırsızlık suçları ile sanık ... hakkında müşteki ..."ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a)Suçun işleniş biçimini, b)Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c)Suçun işlendiği zaman ve yeri, d)Suçun konusunun önem ve değerini, e)Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f)Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g)Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir.
Sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında atılı hırsızlık suçlarından hüküm kurulurken temel cezanın alt sınırdan belirlendiği, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle de takdiren azami had üzerinden 1/3 oranında arttırım yapılarak yazılı şekilde karar verildiği, her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ve TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılırken azami had üzerinden arttırım yapılması ile ilgili olarak mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; müştekilerin araçlarını düz kontak yoluyla çalan sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında suça konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca atılı hırsızlık suçlarından temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması ile sanık ..."nın adli sicil kaydında yer alan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/369 Esas 2009/181 Karar sayılı, 13.10.2009 tarihinde kesinleşen 2 yıl hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ilamın TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas bulunduğunun gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlerde, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması sırasında birinci, ikinci ve dördüncü fıkralarındaki bazı sözcüklerin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, anılan Kanun maddesinin 1. fıkrasındaki ""hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak"" hükmü gereğince infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ... müdafii, sanık ... müdafii, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."na yönelik hırsızlık ve mala zarar verme suçları ile sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."na yönelik mala zarar verme suçları, sanık ... hakkında müşteki ..."ye yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;
5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde “Hâkim, somut olayda; a)Suçun işleniş biçimini, b)Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, c)Suçun işlendiği zaman ve yeri, d)Suçun konusunun önem ve değerini, e)Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, f)Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, g)Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler." hükmü amirdir.
Sanık ... hakkında atılı hırsızlık suçlarından hüküm kurulurken temel cezanın alt sınırdan belirlendiği, suçun gece vakti işlenmesi nedeniyle de takdiren azami had üzerinden 1/3 oranında arttırım yapılarak yazılı şekilde karar verildiği, her bir sevk maddesinin kendi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği ve TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılırken azami had üzerinden arttırım yapılması ile ilgili olarak mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı hırsızlık suçlarının sanık ... tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-UYAP sorgulamasında, sanık ..."ın, 27.04.2011 tarihli karar oturumunda aynı yargı çevresi içinde bulunan... Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu olarak bulunduğunun anlaşılması karşısında, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği kendisine sorulmayan ve hakkında hazır bulundurulmasına gerek görülmediği yolunda her hangi bir karar da verilmeyen sanığın, 5271 sayılı CMK"nın 193/1 ve 196/5. maddelerine aykırı olarak, duruşmada hazır edilmeyerek yokluğunda yargılamaya devam edilip hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2-Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."na yönelik hırsızlık suçlarından kurulan hükümlerde, müştekilerin araçlarını düz kontak yoluyla çalan sanık hakkında, suça konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması,
3-Suça konu araçların, bizatihi hırsızlık suçunun konusunu oluşturması nedeniyle ayrıca mala zarar verme suçunun oluşmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde sanık ... hakkında müşteki ..."ye yönelik mala zarar verme suçu ile sanıklar ... ve ... hakkında müştekiler ... ve ..."na yönelik mala zarar verme suçlarından mahkumiyet kararı verilmesi,
4-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
5-Müşteki ..."nin, 06.01.2010 tarihli soruşturma aşamasındaki ifadesinde, suçtan doğan zararının sanık ..."ün babası tarafından giderildiği yolunda beyanda bulunduğu, müştekiden çalıntı aracın 20.12.2009 günü kolluk tarafından el konularak müştekiye iade edildiği, aracın düz kontak yapılmış olması nedeniyle meydana gelen zararın ise sanık ... tarafından giderildiği anlaşılmakla, mala zarar verme suçunun sabit olduğunun kabulü halinde, sanık ... hakkında müşteki ..."ye yönelik atılı suçtan kurulan hükümde TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
6-Sanık ..."nın adli sicil kaydında yer alan ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/369 Esas 2009/181 Karar sayılı, 13.10.2009 tarihinde kesinleşen 2 yıl hapis cezası ile mahkumiyete ilişkin ilamın TCK"nın 58. maddesi uyarınca tekerrüre esas bulunduğunun dikkate alınmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, ceza süresi bakımından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanık ..."ın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 21.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.