17. Hukuk Dairesi 2016/19138 E. , 2017/10422 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 30/06/2015 tarihinde saat 15:00 sıralarında ... Büyükşehir Belediyesine ait halk otobüsünün davacının yaşadığı sitenin istinat duvarını kırarak davacının evinin duvarına çarptığını, salon duvarını yıkarak içeri girdiğini, salonda televizyon seyrederken aniden şiddetli bir gürültü ile birlikte yoğun bir toz bulutunun içinde kalan müvekkilinin, büyük bir deprem olduğu korkusu ile yerinden fırladığı sırada salonda oturduğu tarafın duvarının çöktüğünü, davacının kıl payı ölümden kurtulduğunu, büyük korku ve şok üzerine bayıldığını, ev ve eşyaların kullanılamaz hale geldiğini, onarım işi tamamlanıncaya kadar komşu ve akrabalarının evinde yaşamak zorunda kaldığını, maddi zararın giderilmesi sürecinde davalı belediyenin güçlük çıkardığını, kaza nedeniyle evin değerini büyük ölçüde yitirdiğini, davacının kazadan sonra psikolojisinin ciddi anlamda bozulduğunu belirterek 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, toplu taşıma aracının zorunlu mali trafik ... poliçesinin mevcut olup, maddi hasarların ... şirketi tarafından karşılandığını, kaza sonrası davacı ile irtibata geçilerek yaşanan mağduriyetin giderilmesi için her türlü maddi manevi destekte bulunulduğunu, davacının zararının geç karşılanmadığını, sadece bir duvarın zarar görmesine rağmen tüm evini yaptırdığını, duvarları tekrar tekrar boyattığını ve yapılan işleri defalarca yıktırıp yeni baştan yaptırdığını, ... şirketi tarafından karşılanmayan ve davacının keyfi olarak istediği ve aslında kullanılabilir nitelikte mobilyasının dahi değiştirildiğini, yine davacının daha önceden psikolojik rahatsızlığı olduğunu da bizzat belediye çalışanlarına söylediğini, davacının psikolojisinin bozulmasına neden olacak herhangi bir olumsuz durum yaşanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, olayın meydana getirdiği şok hali ile davacının ruh sağlığında olumsuz yönde rahatsızlığının tetiklenmesi veya tekrar etmesi durumları göz önüne alındığında davacı lehine uygun bir tazminat hükmedilmesi gerekeceği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 30/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıda belirtilen bent haricindeki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK"nun 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, kaza tarihi ve diğer hususlar gözetildiğinde davacı yararına takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüştür. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve paranın alım gücü göz önünde bulundurularak davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 13.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.