Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/19433
Karar No: 2017/9899
Karar Tarihi: 13.06.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/19433 Esas 2017/9899 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/19433 E.  ,  2017/9899 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... ve Bedaş vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I


    Davacı vekili; davalı il özel idaresinin mülkiyetinde bulunan Modern Çarşı’da 24.12.2003 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda, aynı çarşıda kiracı olarak bulunan müvekkiline ait işyerindeki emtia, demirbaş eşyalar ile tefrişat malzemesinin tamamının hasar gördüğünü, elektriği düzenli olarak vermeyen davalı ..."ın, patlayıcı ve yanıcı madde satan işyerlerinin açılmasına izin veren davalı ... Belediyesinin ve malik olarak gerekli tedbirleri almayan davalı İl Özel İdaresinin müvekkilinin uğramış olduğu zarardan birlikte sorumlu olduklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, 40.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı İl Özel İdaresi vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise müvekkili idarenin yangının meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili; yangının meydana geldiği çarşıda 07.11.2003 ila 06.12.2013 tarihleri arasında herhangi bir elektrik kesintisi olmadığını, 07.12.2003-23.12.2003 tarihleri arasında ise davaya konu çarşıyı besleyen trafolarda 8 adet kesinti meydana geldiğini, bunların 4 tanesinin programlı kesinti olup önceden değişik yollarla abonelere duyurulduğunu, diğer 4 kesintinin ise arızalardan kaynaklandığını ve derhal müdahale edildiğini, davaya dayanak yapılan yangının 67 numaralı dükkanda bulunan kiracının jeneratöründen kaynaklandığını, müvekkili ile yangın olayı arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

    Davalı ... vekili; görevli yargı yerinin idari yargı olduğunu, esas yönünden ise müvekkili belediye tarafından Modern Çarşıda bulunan hiçbir iş yerine herhangi bir ruhsat veya izin belgesi verilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; 11.03.2014 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirtildiği üzere, yangının meydana gelmesinde davalılardan İl Özel İdaresinin % 30, Ankara Büyükşehir Belediyesinin % 20, dava dışı Modern Çarşı yönetiminin % 20, yangının ilk çıktığı iş yeri sahibinin % 10 ve iş yerinde işçi olarak çalışan Metin Bostan"ın % 20 oranında kusurlu oldukları, davacı tarafa ait iş yerinde (yanan emtia ve demirbaş ve benzerleri, yeni kiralanan iş yeri için yapılan masraflar ve benzeri) sonucu oluşan zararın 45.336.98 TL olduğu, her ne kadar davacı tarafça müşteri ve ciro kaybına uğranıldığı belirtilmiş ise de, sunulan resmi defter ve belgeler ile gelen müzekkere cevaplarına göre, müşteri ve ciro kaybının bulunmadığı, meydana gelen maddi zarardan davalı tarafın TBK"nun 49, 66 ve 69 maddeleri gereğince (dava dışı çarşı yönetiminin %20 oranındaki kusuru düşüldükten sonra) sorumlu oldukları, her ne kadar davada manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de, davacı tarafın kişilik haklarına saldırı niteliği taşıyacak herhangi bir fiilin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 32.000 TL maddi tazminatın 24.12.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan birlikte alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istem ile manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ... vekili ve Bedaş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Dava dilekçesinde; davalı ... Belediyesinin, nüfusun yoğun olduğu bir alanda patlayıcı malzeme satan dükkanların açılmasına ve çalışmasına ruhsat verdiği iddiasıyla, meydana gelen zarardan sorumlu olduğu ileri sürülmüştür.
    Kural olarak, idarenin (kusurlu veya kusursuz) eylem ve işlemleri sonucunda verdiği zararlar nedeniyle 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/b maddesi gereği idare mahkemelerinde tam yargı davası açılabilir.
    Yargı yolunun caiz olması dava şartıdır(HMK md. 114/1-b). Buna göre idari yargının konusuna giren bir dava, adliye mahkemelerinde açılamaz; açılırsa, bu husus yargılamanın her aşamasında bir dava şartı olarak taraflarca ileri sürülür ve mahkeme tarafından kendiliğinden gözönüne alınır.
    Somut olayda; davalı belediyenin işyeri açılmasına ruhsat verme işlemi, idari bir işlemdir. Diğer bir anlatımla, davanın davalı belediyeye yöneltilmesinin nedeni de hizmet kusurudur. Bu nedenle; davanın, davalı belediyeye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası olarak açılması gerekir.
    Ancak, yargılama devam ederken, 06.12.2012 tarihli ve 28489 sayılı Resmi Gazete Yayımlanan 6360 Sayılı 13 İlde Büyükşehir Belediyesi ve 26 İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Ankara İl Özel İdaresinin tüzel kişiliği sona erdirilip, Ankara İl Özel İdaresinin taraf olduğu (devam eden) dava dosyaları Ankara Büyükşehir Belediyesine devredilmiştir.
    Bu bağlamda, davalı ... Belediyesinin, İl Özel İdaresinin halefi olarak bina maliki sıfatından doğan sorumluluğu yönünden adli yargı yeri, ruhsat vermeden kaynaklanan görevi yönünden ise idari yargı yeri görevlidir.
    Hal böyle olunca mahkemece; ruhsat verme işlemi nedeniyle davalı ... aleyhine açılan dava hakkında idari yargının görevli olması nedeniyle, yargı yolu yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3- HMK"nun 266. maddesi hükmüne göre, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, bilirkişinin oy ve görüşünün alınması zorunludur. Buna göre, seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerektiği kuşkusuzdur.
    Hükme esas alınan 11.03.2014 tarihli rapor; mali müşavir, hukuk ve sosyal güvenlik uzmanından oluşan bilirkişi kurulu tarafından hazırlanmıştır. Mahkemece, konunun uzmanı olmayan bilirkişilerce hazırlanan raporun hükme esas alınması, usul ve yasaya aykırıdır.
    Bundan ayrı, gerekçede 11.03.2014 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmesine rağmen, iş bu rapordaki kusur oranları yerine, ilk alınan 11.08.2012 tarihli bilirkişi raporundaki kusur oranlarına yer verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de; gerekçede davalı ..."a kusur izafe edilmemesine rağmen aleyhine hüküm tesis edilmesi, doğru değildir.
    4- Bozma nedenine göre, davalıların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... belediyesi, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalı ... yararına HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, dördüncü bendde açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi