23. Hukuk Dairesi 2013/4313 E. , 2013/7629 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 07.12.2012 gün ve 2012/2683 Esas, 2012/7226 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
- KARAR -
Davacı yüklenici, davalılar ile aralarında 18.10.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, yapmış olduğu bina, ruhsatına ve projesine aykırı olduğu için, açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini, ancak bu davada ret kararının temyizi üzerine, Yargıtay"ın onama ilamında, "yasal olmayan binanın projeye uygun hale getirilmesi için gerekli tüm masraflar çıkarıldıktan sonra projeye uygun hale getirilecek bina değeri kadar tazminat isteyebileceğinin" belirtildiğini ileri sürerek, bu kapsamda şimdilik 10.000,00 TL bina bedeli ve yapmış olduğu masrafların davalılardan faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davacının yapmış olduğu binanın ruhsata ve projeye aykırı olduğunu, yıkılıp yapılmasının daha ekonomik olacağını, bu güne kadar davacının açtığı tüm davaların reddedildiğini, bu davanın da yersiz ve dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu inşaatın imar mevzuatı ve projeye aykırı olduğunun evvelce taraflar arasında görülen davalar sonucu verilip kesinleşen hükümlerden anlaşıldığı, bu durumda davacının yaptığı imalat bedelini isteyebileceği, sözleşmenin feshinin kesinleştiği 28.11.2010 itibariyle, yüklenici kârı dahil edilmeksizin hesaplanan bina bedeli olan 408.777,60 TL üzerinden %80 tamamlama oranına göre imalat bedelinin 327,022,00 TL olduğu, bu miktardan inşaatın ruhsata uygun hale getirilme bedeli olan 163.511,04 TL indirildiğinde davacının 163.510,96 TL talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 10.000,00 TL"nin yasal faiziyle birlikte davalılardan payları oranında tahsiline, davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına dair verilen karar, Dairemizin 07.12.2012 tarih ve 2012/2683 Esas, 2012/7226 Karar sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı yanca, 18.10.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin mahkeme kararı sonucu 28.01.2010 tarihi itibariyle feshedilmesi üzerine yapılan işlerin bedeli istenmiştir. Yargılama sırasında dosyaya sunulan 23.02.2011 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, sözleşmenin feshine ilişkin ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/125 esas sayılı dosyasına sunulan 14.02.2007 tarihli rapora da atıf yapılarak, yüklenici yanca gerçekleştirilen yasal imalatın 2.500,00 metrekare olduğu, 02.10.2011 tarihli harita mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda ise taban alanının 304,15 metrekare, bina dört katlı olduğundan toplam kullanım alanının 1.216,60 metrekare olduğu belirtilmiş, 10.07.1996 tarihli yapı ruhsatında ise bina alanı 1.410,00 metrekare gösterilmiş ve 27.10.1998 tarihli ruhsatta ise ilave kat nedeniyle 489,00 metrekare için izin verildiği görülmüştür. Mahkemece, harita mühendisinin yaptığı ölçümü esas alan 17.11.2011 tarihli ek bilirkişi raporu kısmen benimsenerek ve re"sen yapılan hesaplamada yüklenici kârı düşülerek bulunan miktar üzerinden hüküm tesis edilmiştir. Ne var ki alınan rapor harita mühendisince hazırlanmış olup, işin uzmanı inşaat mühendisince fiilen ölçüm yapılarak düzenlenmediği gibi, alınan bu raporla çelişkili hususlar giderilmiş de değildir.
Bunun yanında Yargıtay"ın yerleşik içtihatları uyarınca, yapılan ve arsa sahibinin yararına olup kullanabileceği işlerin bedelinin mahalli serbest piyasa fiyatları üzerinden hesaplanması gerekmektedir. Bu fiyatların içinde ise kârın dahil olduğu açıktır. Hal böyleyken, mahkemece belirlenen imalat bedelinden kâr tutarının düşülerek kalan kısma hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
İzah edilen sebeplerle, mahkeme kararının bozulması gerektiği halde bu hususlar nazara alınmaksızın dairemizce kararın onanması yerinde olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemiz"in 07.12.2012 tarih ve 2012/2683 E., 7226 K. sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde davacı"ya iadesine, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.