23. Hukuk Dairesi 2013/5467 E. , 2013/7624 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve karşı alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davaların kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Av. ... ile asil ... gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan asil ve avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı-karşı davacı tarafından yapılması gereken bazı ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığını ileri sürerek, 13.606,55 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, asıl davayı kabul etmiş, karşı dava ile, sözleşmenin ileri etkili olarak feshedildiğini, müvekkili tarafından yapılan inşaat bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebileceğini ileri sürerek, 41.016,52 TL"nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili harcını da yatırmak suretiyle 09.12.2012 tarihinde karşı davasını ıslah etmiş ve talebini 13.606,55 TL artırarak, 54.623,07 TL"nin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı-karşı davalının 13.606,55 TL, davalı-karşı davacının ise 41.016,52 TL alacaklı olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, asıl ve karşı davanın kabulüne, mahsup sonucu 27.409,97 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden görülen davada (... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/93 esas sayılı dosyası), 11 ve 13 no"lu bağımsız bölümlerin değeri hesaplattırılarak ve taleple bağlı kalınarak, arsa sahibi tarafından yüklenici yerine yapılan bir kısım ödemeler ile eksik ve ayıplı işler bedeli mahsup edilerek hüküm tesis edilmiş, verilen kararın arsa sahibi vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15.Hukuk Dairesi"nin 08.10.2012 gün ve 2012/1115-6193 esas ve karar sayılı ilamı ile davada talep edilen ve hüküm altına alınan miktar nazara alınarak hüküm onanmıştır. Onama ilamındaki açıklamadan anlaşılacağı üzere alacak miktarı kesinleştirilmemiş, talep edilen miktar dikkate alınarak onama cihetine gidilmiştir.
Eldeki asıl davada ise arsa sahibi, ilk davada mahsup edilenler dışında yükleniciye ait olup kendisi tarafından yapıldığını ileri sürdüğü ödemelerin tahsilini talep etmiş, yüklenici tarafından açılan karşı davaya verdiği cevapta da kendisine ait 12 no"lu bağımsız bölümün sözleşmede öngörülen büyüklükte yapılmadığını, bundan doğan zararı karşılanmadan yüklenicinin tazminat talep edemeyeceğini savunmuştur. Ne var ki mahkemece bu husus üzerinde durulmadan anılan bu savunma sanki taraflar arasında daha önce görülen davada değerlendirilmiş gibi eksik inceleme ile hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
Bunun yanında, mevcut dosyada harcı yatırılarak açılmış asıl ve karşı davalar bulunmaktadır. Bu durumda, her iki dava hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken, asıl davada davacı-karşı davalının talep etmekte haklı bulunduğu benimsenen miktarın karşı davada davalı-karşı davacının istemekte haklı bulunduğu saptanan bedelden mahsubu ile sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Son olarak, davalı-karşı davacı vekili, 09.10.2012 tarihli dilekçesi ile harcını yatırarak ıslah talebinde bulunduğu halde, mahkemece, bu istek hakkında olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmemesi de doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davacı-karşı davada davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davacı-karşı davada davalı yararına takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalı-karşı davada davacıdan alınarak asıl davada davacı-karşı davada davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.