20. Hukuk Dairesi 2014/6911 E. , 2015/1593 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil ........ tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, ........... Köyü 183 ada 280 parsel sayılı 1902.65 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğinde davalı ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiası ve tespitin iptali ile bu bölümün bitişiğinde bulunan 183 ada 893 parsel sayılı Çeştiman Devlet Ormanı ile tevhidinin yapılarak birleştirilmek suretiyle orman vasfıyla ........ adına tescili istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 205.55 m2"lik bölümünün tespitinin iptali ile bitişiğindeki 183 ada 893 parsel sayılı Çeştiman Devlet Ormanı ile birleştirilmek suretiyle tek parsel halinde orman niteliği ile ........ adına, geriye kalan (B) harfi ile işaretli 1697.10 m2"lik bölümünün tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz incelemesi sonrasında Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 25.10.2010 gün ve 2010/8392-13053 sayılı bozma kararında özetle; [Bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında çekişmeli parseli ilgilendiren orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik olmadığı, bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen ........ Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktasının bulunup röperlenmesi, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağının sağlanması, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceğinin düşünülmesi] gereğine değinilmiştir.
Yargıtay bozma ilâmı sonrası ........ vekili 18.03.2014 tarihli dilekçesi ile, taşınmazın ........ adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın dosyada mevcut 12.09.2013 tarihli orman bilirkişilerinin raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 1697,10 m2"lik kısmının iptali ile bu kısmın bitişiğinde bulunan 183 ada 893 parsel sayılı Çeştiman Devlet Ormanı ile tevhidinin yapılarak birleştirilmek suretiyle orman vasfıyla ... adına tesbit ve tesciline, taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 205,55 kısmının iptali ile, tarla vasfıyla ... adına tesbit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil ........ tarafından davanın kısmen reddine rağmen lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1979 yılında yapılıp 28/09/1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine vekâlet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 16/03/2015 günü oy birliği ile karar verildi.