23. Hukuk Dairesi 2013/5247 E. , 2013/7615 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkiline verilmesi gereken bağımsız bölümlerin süresinde teslim edilmediğini ileri sürerek, sözleşmenin bitim tarihinden dava tarihine kadar işlemiş bulunan toplam 50.000,00 TL gecikme tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"nin 28.03.2012 tarih ve 2011/4561 Esas, 2012/1942 Karar sayılı ilamıyla bozulması üzerine, her davanın açıldığı tarihe göre değerlendirileceğine, dava tarihinden sonraki dönem için ıslahla talep edilen miktarın arttırılamayacağına, mahkemece dava tarihinden sonraki dönem için tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığına işaret eden bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda; dava dilekçesinde dava konusu yapılan 5 aylık dönem için tazminatın tahsiline karar verildiği, tazminat takdir edilirken önceki kararda yapılan hakkaniyet indirimi yönünden davalılar yararına oluşan kazanılmış hakkın dikkate alındığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, taşınmazların durumu, tamamlanma derecesi ve hakkaniyet dikkate alındığında 5 aylık gecikme tazminatı olarak 25.000,00 TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve katılma yoluyla davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz dilekçesi, davalılar vekiline 29.04.2013 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK"nın 433. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 13.05.2013 günü harcı yatırılıp, temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir.
01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı"nda, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.