Esas No: 2019/1600
Karar No: 2020/1309
Karar Tarihi: 02.12.2020
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/1600 Esas 2020/1309 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1600
Karar No : 2020/1309
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2008, 2011 ilâ 2014 takvim yıllarının muhtelif vergi türü ve vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerini kanuni süresi içerisinde elektronik ortamda vermediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezalarının vadesinde ödenmemesi üzerine tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emri ile … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Uyuşmazlıkta, dava konusu ödeme emirlerinin içeriği amme alacağına ilişkin ihbarnamelerin bir kısmı davacının ikametgah adresinde bizzat kendisine, bir kısmı ise aynı adreste eşine tebliğ edilmiştir. Söz konusu tebliğler üzerine amme alacağının kaldırılması istemiyle dava açılmadığı gibi vadesinde ödeme de yapılmamış ve bu suretle alacak kesinleşmiştir.
Davacı tarafından 2008 yılından bu yana faaliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüş olup mükelleflerin "faaliyetin bulunmadığı" yönündeki iddialarının 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde yer verilen ödeme emrine itiraz sebeplerinden "böyle bir borcu olmadığı" kapsamında değerlendirilmesi mümkündür. Ancak, davacı tarafından dava dilekçesinde adına kayıtlı otobüsü 2007 yılının Aralık döneminde … isimli kişiye sattığı, noter satışını bir hafta-on gün arasında yapmak üzere ayrıldığı, o günden sonra ne şahsı ne de aracı bir daha görmediği, şahsa ulaşamadığı, bu durumu emniyet müdürlüğüne bildirmesine karşın herhangi bir sonuç elde edemediğinin belirtilmesine karşın, dilekçe ekinde yer alan 08/05/2012 tarihli yoklama fişinde davacı adına kayıtlı aracın beş yıldan beri bağlı ve hurda vaziyette bulunduğu belirtilmiştir. Davacının adına kayıtlı aracı noter satış sözleşmesi olmadan devrettiği yönündeki iddiasının iktisadi ve ticari icaplara uygun olmaması, aracın bağlı olduğu yönündeki iddiasını tevsik edici herhangi bir belge sunamaması ve iddialar arasında çelişki bulunması nedeniyle söz konusu iddialar muteber görülmemiştir.
Bu itibarla, ödeme emirleri ile tahsil edilmek istenen amme alacağının dava konusu edilmeyerek kesinleşmesi ve davacı tarafından 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde belirtilen ödeme emrine karşı açılan davalarda öne sürülebilecek olan hususların varlığının da ortaya konulamaması nedeniyle düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Ancak, 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesinde 5904 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle 01/08/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yapılan değişiklik ile maddede öngörülen ceza miktarları azaltılmış olup suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanun hükümlerinin farklı olması halinde failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı yönündeki genel ceza ilkesi uyarınca lehe olan ceza miktarlarının dikkate alınması gerekmektedir.
Bu durumda, kesinleşen özel usulsüzlük cezaları için ödeme emirleri düzenlenmesi hukuka uygun olmakla birlikte ödeme emirlerinde yer alan 760,00 TL ile 680,00 TL tutarındaki her bir özel usulsüzlük cezası için 500,00 TL tutarını aşan kısımlarının iptali gerekmektedir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emri içeriği 760,00 TL ve 680,00 TL tutarındaki özel usulsüzlük cezalarının 500,00 TL tutarını aşan kısımlarını iptal etmiş; diğer yönlerden davayı reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 11/04/2019 tarih ve E:2015/14637, K:2019/2571 sayılı kararı:
Dava konusu edilmeksizin kesinleşmiş idari işlemlerin gerektirdiği hukuksal durum meydana getirilmek üzere tesis edilen yeni idari işlemlere karşı açılan davalarda, sadece bu yeni işlemin hukuka uygunluğu incelenebileceğinden, bu davalarda kesinleşmiş hukuksal durumların yeniden incelenmesine olanak yoktur. Bundan dolayı, 6183 sayılı Kanun'un 58. maddesinde ödeme emrine itiraz nedenleri borcun bulunmadığı, kısmen ödendiği veya zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaları kapsamak üzere sınırlandırılmıştır.
Dava konusu edilmeksizin kesinleşen özel usulsüzlük cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen ve niteliği itibarıyla bir idari işlem olan ödeme emrine karşı açılan davada, davacının faaliyetinin bulunmadığı yönündeki iddiası ancak vergilendirme aşamasında açılmış davada incelenebileceğinden, ödeme emrinin anılan gerekçeyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararın kabule ilişkin hüküm fıkrasını bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi mahkemesi aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararının iptale ilişkin hüküm fıkrasında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlıkta lehe kanun ilkesinin uygulanmasının mümkün olmadığı belirtilerek mahkeme kararının aksi yöndeki gerekçeyle verilen kabule ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, mahkeme kararının davanın kısmen kabulüne dair ısrar hükmünün dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında anılan hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan mahkeme kararının davanın kısmen kabulüne ilişkin ısrar hükmü, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, anılan hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davanın kısmen kabulüne dair ısrar hükmünün ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.