Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suç tarihinin, banka yazısına göre suça konu senetlerin sisteme giriş yapıldığı 21/07/2005 tarihi olmasına rağmen hükümde 15/07/2005 olar... .... adına kayıtlı iş yerinde kereste ticareti yaptığı, mobilya işi yapan şikayetçi ... ile sanık arasında ticari ilişki bulunduğu, sanığın 15/07/2005 düzenleme, 07/09/2005 ödeme tarihli alacaklısı.... , borçlusu .... ... olan 2.750 TL bedelli ve 15/07/2005 düzenleme, 22/09/2005 ödeme tarihli alacaklıs.... borçlusu .... ... olan 2,750 TL bedelli iki adet seneti Akbank .... Şubesinden kredi alabilmek için teminat olarak vererek kredi kullandığı, borcun zamanında ödenmemesi üzerine banka tarafından şikayetçiye protesto gönderildiği, her iki senet üzerinde .... riminal Polis Laboratuarında yapılan incelemede imzaların şikayetçi ..."a ait olmadığının tespit edildiği, böylece sanığın sahte olarak düzenlenmiş senetleri bankaya vermek suretiyle tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda; 1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 21/07/2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Beyanlar, bilirkişi raporu, banka cevabi yazıları ve tüm dosya kapsamından sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.