10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2374 Karar No: 2016/3655 Karar Tarihi: 21.03.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/2374 Esas 2016/3655 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/2374 E. , 2016/3655 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, bozma ilâmına uyularak ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı avukatının temyiz etmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki belgeler okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Öncelikle, davalı Kurumca düzenlenen ödeme emirleri davacı adına düzenlenmemiş ise de, ödeme emrine ilişkin tebligatın davacıya hitaben düzenlendiği ve Şirket yetkilisi olarak gönderildiği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre, davacının artık menfi tespit davası açmakta hukuki yararı mevcuttur ve dava açabilmelidir. Mahkemece davanın menfi tespit davası olarak görülmesi gerekir. 2- ........ ........ İnş. Oto Gıda A.Ş. adına kayıtlı işyerinin kuruma karşı olan 2008 Ağustos ile 2010 Şubat arasına ilişkin prim, işsizlik sigorta primi ve damga vergisi borçları nedeniyle, davacı adına tanzim edilerek gönderilen 3 adet ödeme emri bulunduğu anlaşılan eldeki davada, mahkemece, davacının temsil ve ilzama yetkili olmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde verilen kararın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. 506 sayılı Kanun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, 01.10.2008 tarihinden sonra tahakkuk eden prim borçları hakkında 5510 sayılı Kanunun 88/20. maddesi ile, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dâhil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan yönetim kurulu üyelerinin primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir. Müteselsil borçlulukta alacaklı, alacağının tamamını veya bir kısmını karşısındaki borçlulardan dilediği birinden isteyebilmek imkânına sahip bulunduğu gibi, borçlular da alacaklıya karşı borç sona erinceye kadar hep birlikte sorumlu olmakta devam ederler. Borçlulardan birinin borç ödemeden aciz haline düşmesinin veya iflas etmesinin alacaklı için her hangi bir tehlikesi yoktur; zira diğer borçlulardan her biri borcun tamamını ifa etmek yükümlülüğü altında bulunmaktadır. Müteselsil borçluluk alacaklıya, borçluların içinden ödeme gücü en yüksek olanı seçerek edimin tamamını ondan isteyebilme yetkisini tanır. Bu yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; öncelikle davacının yönetim kurulu üyesi olduğu iddia olunan ....... Makine İnş. Oto Gıda A.Ş.‘nin ticaret sicil kayıtlarının eksiksiz ve okunaklı suretlerinin getirtilmesi, davacının bu şirkette yönetim kurulu üyeliği bulunup bulunmadığı ve varsa hangi dönemler arasında bu görevi yaptığı dikkate alınmak suretiyle, 5510 sayılı Yasa"nın 88/20. veya 6183 sayılı Yasa"nın mükerrer 35’inci maddeleri kapsamında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.