23. Hukuk Dairesi 2013/6018 E. , 2013/7575 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve müdahil T.C. Halk Bankası A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili müvekkili şirketin 1997 yılında kurulduğunu; besi yemi üretim ve satışı, yumurta üretim ve pazarlaması ve toptan tahıl ticareti ile iştigal ettiğini; ekonomik kriz, alacakların tahsilinde karşılaşılan güçlükler ve hayvancılık sektöründeki daralma nedeniyle borca batık hale gelindiğini; mal varlığının ve stokların satılarak paraya çevrilmesi suretiyle likit sıkışıklığının giderileceğini ve bu şekilde borca batıklıktan çıkabileceğini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, müdahil beyanları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, şirketin borca batık halde olduğu, varlıkların borçları karşılama oranının % 54,88 seviyesinde bulunduğu; varlıkların satılması suretiyle elde edilecek tutarların (faizler de dahil olmak üzere) alacakları karşılamaya yetmeyeceği gerekçesiyle iflasa karar verilmiştir.
Kararı, davacı ile müdahil T. Halk Bankası A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-T. Halk Bankası AŞ. vekilinin temyiz itirazı yargılama aşamasında üçüncü kişi lehine verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğu noktasındadır.
Dosyanın incelenmesinde şirket müdürü ..."ün şirkete kayyım olarak atandığı ve davacı şirket hakkında uygulanan ihtiyati tedbirlerin adı geçen hakkında da uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
İcra ve İflas Kanunu"nun 179/a maddesinin ikinci fıkrasına göre ertelemeye karar veren mahkemenin bir de kayyım atayacağı hükme bağlanmış fakat kayyımın nitelikleri yasal düzenlemeye kavuşturulmamıştır. Öğretide kayyım olarak atanacak kişinin fiil (medeni hakları kullanma) ehliyetini haiz, görevin icrası için gerekli bilgi ve tecrübeye sahip; tarafsız, bağımsız ve borçlu ile alacaklıların güvenini sağlayacak derecede dürüst olması gerektiği vurgulanmaktadır. Bu itibarla borçlu veya alacaklılardan birinin kayyım olarak atanması mümkün değildir (Kayhan Çetin, Ö.: İflasın Ertelenmesi Bağlamında Kayyımlık, Ankara 2011, s.42).
Açıklanan durum karşısında şirket yetkilisinin kayyım olarak atanması hatalı olup, esasen iflasın ertelenmesi tedbirlerinin, erteleme talep eden şirket dışında üçüncü kişileri kapsayacak şekilde verilmesi de doğru değildir.
İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmedikçe, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam edeceğinden (HMK.m.397/2) ve mahkeme kararında bu yönde bir açıklık bulunmadığından gerek iflas eden şirket bakımından ihtiyati tedbirlerin uygulamada yaratacağı sorunlar ve gerek yukarıda açıklandığı üzere hatalı kayyım atamasına ek olarak üçüncü kişilerin tedbir kapsamına alınamayacağı gözetildiğinde ihtiyati tedbir kararlarının hükümle birlikte kaldırılması noktasında yerel mahkeme kararına ekleme yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) sayılı bentte açıklanan nedenle yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasına "8" numaralı bent olarak "Verilmiş bütün ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına" sözcüklerinin yazılmasına ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/VII nci maddesi uyarınca kararın düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, müdahil T. Halk Bankası A.Ş."den peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.