11. Hukuk Dairesi 2013/15266 E. , 2013/23045 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 24. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.04.2012 gün ve 2011/180-2012/72 sayılı kararı bozan Daire’nin 29.04.2013 gün ve 2012/10761-2013/8497 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı vekili müvekkili bankanın Mudanya Şubesi"ne dava dışı ..."nın kredi talebi ile başvurduğunu ve kredi teminatı olarak da Mudanya da bulunan bir taşınmazı gösterdiğini, davalı şirket ile banka arasında yapılan Değerleme Hizmet Sözleşmesi gereğince, davalı şirket tarafından gayrimenkule ilişkin olarak ekpertiz yaptırıldığını ve ekspertiz raporuna istinaden banka lehine birinci dereceden 100.000 TL bedelli ipotek tesis edilerek kredi borçlusuna 50.000 TL kredi kullandırıldığını, davalı şirket tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda taşınmaza 75.000 TL değer biçildiğini, kredi geri ödemesinin yapılmaması üzerine başlatılan icra takibinde yapılan kıymet takdirinde taşınmazın değerinin 20.000 TL olarak belirlendiğini,davacı bankanın çalıştığı bir başka gayrimenkul değerleme şirketi tarafından ekpertiz yaptırıldığını ve taşınmaza 15.000 TL kıymet takdir edildiğini, davalıların ekspertiz yaparak düzenledikleri raporun eksik ve hatalı olduğunu bu rapor esas alınarak ..."ya kredi kullandırıldığını, taraflar arasındaki sözleşmenin hükümleri gereğince, davalı şirketin ve istihdam edilen personelin yönetmelik ve SPK tebliğleri gereğince belirlenen standartlara uygun olarak rapor hazırlamaları gerektiğini, davalının gereken özeni göstermeyerek eksik ve hatalı rapor düzenlemeleri nedeniyle 30/10/2011 tarihi itibariyle toplam 92.525,75 TL zararın oluştuğunu iddia ederek zararın fiili ödeme tarihine kadar hesaplanacak faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, davalı şirket elemanları olan diğer davalıların dava dışı ..."nın kredi temin ederken teminat olarak gösterdiği taşınmazın değerini saptarken yanlış değerlendirme yaparak 75.000 TL değer biçtikleri ve bankanın da bu değeri kredi verirken diğer veriler ile birlikte değerlendirmek sureti ile dava dışı ..."ya tahsis ettiği, bankanın taşınmaz üzerinde toplam 100.000 TL bedelle ipotek tesis ettiği, bu ipotek tesis edilince de dava dışı borçlu ..."ya 50.000 TL kredi kullandırıldığı, davalılar sözleşme ile yüklendikleri yükümlülükleri doğru bir şekilde özenli olarak yerine getirseler idi davacı bankanın dava dışı ..."ya kredi kullandırmayabileceği veya daha düşük bir bedelde kredi kullandıracağının sabit olduğu, davacı bankanın yanlış değer takdiri sonucunda dava dışı ..."ya kredi kullandırdığı, bunun sonucunda uğranılan zarardan davalıların sözleşmeye göre sorumlu oldukları, ancak davalıların yaptıkları ekspertiz raporu sonucu buldukları 75.000 TL gerçeğe uygun değilse de, davalıların ancak buldukları bu değer miktarı ile davacı bankaya karşı sorumlu olabilecekleri, davacının bu değeri göz önüne alarak kredi vermesi gerektiği, bu değerin üzerindeki davacı zararının davalılar tarafından karşılanmasının taşınmazın değeri göz önüne alındığında, mümkün olmadığı, ayrıca davalıların değer takdiri yaptıkları taşınmazın 9.600 TL bedelle satıldığı, 65.400 TL davacı zararından davalıların sorumlu olduğu, davacının dava dışı ..."dan kredi borcunu alamadığının aciz belgesi ile sabit olduğu gerekçesiyle 65.400 TL yönünden davanın kısmen kabulüne dair tesis edilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizce ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur.
Taraf vekilleri, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen ve HUMK"nın 440"ıncı maddesinde sayılan hallerden hiç birisini ihtiva etmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2- Dava, taraflar arasında düzenlenen değerleme hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Ancak, davalıların zarara neden olan eylemleri, davacının kredi kullandırdığı dava dışı kişinin teminat olarak gösterdiği taşınmazın değerinin, gerçek değerinin çok üzerinde bir tutar olan 75.000 TL olarak belirlemeleridir. O halde, davacının zararı, kredi alacağı bulunmak kaydıyla, taşınmazın değerleme tarihindeki gerçek değeri ile davalıların belirlediği 75.000 TL arasındaki fark kadar olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durum karşısında, davacının kullandırdığı kredinin teminatı olan taşınmazın davalıların değerleme yaptığı tarih itibariyle gerçek değerinin belirlenmesine yönelik bilirkişi raporunun gerekçe ile sonucu arasında değerleme tarihi itibariyle gerçek değerinin belirlenmesine yönelik açık çelişki ve davalılar vekilinin bu yönde yaptığı itiraz dikkate alınıp, duraksamaya neden olmayacak şekilde taşınmazın değerleme tarihi itibariyle gerçek değerinin belirlenmesi, tespit edilen tutarın davalıların belirlediği 75.000 TL"den mahsup edilerek davacı zararının ortaya çıkarılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın davalılar yararına bu gerekçelerle bozulması gerekirken, yazılı gerekçelerle bozulması yerinde olmadığından, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.04.2013 Tarih, 2012/10761 Esas-2013/8497 Karar sayılı bozma ilamının 2. bendinin içeriğinin değiştirilerek açıklanan nedenlerle davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 29.04.2013 Tarih, 2012/10761 Esas-2013/8497 Karar sayılı bozma ilamının 2. bendinin kaldırılarak yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan değişik gerekçeyle davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri karar düzeltme harcının istekleri halinde karar düzeltme isteyen davalılara iadesine, alınması gereken 50,45 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK"nın 442/3. maddesi hükmü uyarınca, takdiren 219,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.