Esas No: 2018/11679
Karar No: 2022/1481
Karar Tarihi: 08.02.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/11679 Esas 2022/1481 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, İstanbul Ticaret İl Müdürlüğü'nde memur olarak çalışırken, 2014'te A.Ş'nin genel kurul toplantısında bakanlık temsilcisi olarak görevlendirildi. Mağdur, yeterli çoğunluğun sağlanamadığını bildirmek için sanığı arama karşılığında, \"Benim emanetimi de getir\" dedi. Sanığın tutanağı imzaladıktan sonra mağdurdan para istediği ve ona 500 TL para verildiği tespit edildi. Mahkeme, sanığın rüşvet almaya teşebbüs suçunu işlediğini ve suçun tamamlanmadığına karar verdi ve yasağa tabi tutulmasına hüküm verildi. Kararda Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı'nın TCK'nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında etkisi olduğu belirtildi. Kanun maddeleri aşağıdaki gibidir: TCK'nin 53/1-a maddesi (hak ve yetkileri kötüye kullanmak), 53/5. madde ve fıkrası (ceza infazından sonra hakkın yasaklanması) ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (temyiz hakkı).
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet alma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Suç tarihinde İstanbul Ticaret İl Müdürlüğünde memur olarak çalışan ve ... A.Ş'nin 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında bakanlık temsilcisi olarak görevlendirilen sanığın, mağdur ...'ın yeterli çoğunluğun sağlanamadığını bildirmek üzere araması sırasında "iptal tutanağını öğleden sonra getir ama benim emanetimi de getir" demesi üzerine mağdurun ihbarda bulunduğu, durumun Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilmesi sonrasında suçüstü çalışmasının yapılması talimatı verildiği, mağdur ile sanığın aynı gün buluştuğu, sanığın tutanağı imzaladıktan sonra mağdurdan para istediği ve mağdurun 5 adet 100 TL'den oluşan seri numarası alınmış toplam 500 TL parayı sanığa verdiği, üst arama tutanağına göre de bahse konu paranın sanığın üzerinde ele geçirildiği iddia ve kabul edilen somut olayda; taraflar arasında özgür iradeleri ile yapılmış bir rüşvet anlaşmasının gerçekleşmediği anlaşılmakla, olayın başından itibaren mağdurun amacının rüşvet vermek olmayıp olayın ortaya çıkmasını sağlamak ve sanığı yakalatmak olduğu, bu itibarla sanığın eyleminin rüşvet almaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, tamamlanmış suçtan hüküm kurularak fazla ceza tayin edilmesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Yüklenen suçu 5237 sayılı Yasa'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında 53/5. madde ve fıkrası gereğince, ayrıca cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar sadece bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken diğer bentlerdeki hak ve yetkilerden de yoksunluğa hükmolunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 08/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.