Esas No: 2021/10483
Karar No: 2022/6473
Karar Tarihi: 13.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/10483 Esas 2022/6473 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan sanığı mahkum etti. Ancak, mahkeme kararında yapılan tahrifatın delillerle ispat edilemediği, yazılı delil olmayan bir suçun tanıkla ispatının mümkün olmadığı ve suçun uzlaştırma kapsamına girmesi nedeniyle hüküm verilemeyeceği sebepleriyle karar bozuldu. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı bir karar sebebiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise şöyle:
-5237 sayılı TCK'nin 73. maddesi (şikayetin süresi)
-TCK'nin 209/1. maddesi (açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçu)
-5271 sayılı CMK'nin 253 ve 254. maddeleri (uzlaştırma hükümleri)
-7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesi (basit yargılama usulü)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
1)Sanığın, katılan ...'e 500 TL borç verdiği, karşılığında kendisinin alacaklı, katılan ...'in borçlu, katılan ...'un kefil olduğu 600,00 TL bedelli senet düzenlediği, sanığın senet üzerinde tahrifat yaparak 600,00 TL'yi 60.000 TL olarak değiştirdiği ve katılanlar aleyhine icra takibi başlattığı, bu suretle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; soruşturma aşamasında alınan kriminal raporda senet bedel kısmındaki "60.000 TL" rakamı üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı, senet içeriğindeki yazı ve rakamların aynı zaman dilimi içerisinde ve farklı kalemler ile yazılıp yazılmadığı, senedin katılanlar tarafından kısmen ya da tamamen boş olarak imzalanıp sanığa verildiğinin tespit edilemediği anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından senedin bedel kısmındaki "60.000 TL" rakamı üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı, senet içeriğindeki yazı ve rakamların aynı zaman dilimi içerisinde ve farklı kalemler ile yazılıp yazılmadığı, senet üzerindeki tüm yazı ve rakamların aidiyeti hususunda Adli Tıp Kurumundan kriminal rapor alınması, ayrıca suça konu senedin başlangıçta tüm unsurları ile dolu olarak mı yoksa kısmen ya da tamamen boş olarak imzalanıp sanığa verildiği hususunda katılanlar, sanık ve tanık ...'un tekrar beyanları alınarak sonucuna göre suç vasfı belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ve inceleme ile açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
a)Takibi şikayete tabi olan açığa imzanın kötüye kullanılması suçu yönünden 5237 sayılı TCK'nin 73. maddesinde öngörülen 6 aylık şikayetin süresinde olup olmadığı belirlenmeden mahkumiyet hükmü kurulması,
b) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu' nun 24.03.1989 gün ve 1/2 sayılı kararında öngörüldüğü üzere, yüklenen açığa atılan imzanın kötüye kullanılması suçunun yazılı delille ispatı zorunlu olup, HMK'nın cevaz verdiği ayrık durumlar dışında tanıkla ispatının olanaklı olmadığı gözetilerek katılanlardan suç konusu bononun aralarındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna dair yazılı delil yada yazılı delil başlangıcı kabul edilebilecek bir delil bulunup bulunmadığı hususu sorulmadan ve bu hususta bir araştırma yapmadan sanığın mahkumiyetine hükmolunması,
c)Değişen suç vasfına göre TCK’nin 209/1. maddesinde düzenlenen “açığa atılan imzanın kötüye kullanılması” suçunun uzlaştırma kapsamında kalması nedeniyle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nin 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması yasaya aykırı,
d) Sanığa isnat edilen ve üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren “açığa imzanın kötüye kullanılması” suçundan dolayı kurulan hükümden sonra 16.03.2021 tarihinde 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2021/81-2021/4 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarihli 7188 sayılı Kanunun 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması nedeniyle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekili ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.