18. Hukuk Dairesi 2014/16098 E. , 2014/18351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/06/2014
NUMARASI : 2014/176-2014/370
Dava ve birleşen dava dilekçesinde, davalı derneğin Ç... Şubesinin 12.04.2009 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların iptali istenilmiştir. Mahkemece her iki davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 85. maddesinde; "Yönetim kurulu, derneğin yürütme ve temsil organıdır; bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirir. Temsil görevi, yönetim kurulunca, üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye verilebilir." 94. maddesinde; "Dernekler, gerekli görülen yerlerde genel kurul kararıyla şube açabilirler. Bu amaçla dernek yönetim kurulunca yetki verilen en az üç kişilik kurucular kurulu, şube açılacak yerin en büyük mülkî amirine şube kuruluş bildirimini ve gerekli belgeleri verir. Şube kuruluş bildiriminin içeriği ve gerekli belgeler, yönetmelikte gösterilir." 95. maddesinde; "Her şubede genel kurul ve yönetim kurulu ile denetim kurulu veya denetçi bulunması zorunludur. Bu organların görev ve yetkileri ile şubelere ilişkin diğer hususlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır." hükmü yer almaktadır.
Dernek Tüzüğünün 17. maddesinde; dernek Merkez Yönetim Kurulunun, Merkez Genel Kurulundan sonra gelen en yetkili karar ve icra organı olduğu, üyelerinin seçildikleri kadrolarda profesyonel görev yapacakları belirtilip kurulun üye sayısı ve oluşumu hakkında ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. 18. maddesinde ise; dernek Genel Başkanının, derneği özel ve tüzel kurum ve kuruluşlar nezdinde hukuken temsil yetkisine haiz olduğu, derneğin hizmet ve faaliyetlerini kanun, yargı kararları, tüzük ve yönetmelik hükümlerine, Dernek Genel Kurulu, Merkez Yönetim Kurulu kararlarına uygun olarak yürütülmesini sağlayacağı, Genel Merkezin ita amiri olduğu, birinci derecede imza yetkisine haiz bulunduğu, gerektiğinde genel merkez ve şube teşkilatlarını denetleyebileceği belirtilmiştir. 22. maddesinde; dernek şubelerin tüm işlemlerinden, hak ve yükümlülüklerinden sorumlu oldukları, 26. maddesinde; şube yönetim kurulunun oluşumu ve görevleri ile şube başkanının görevleri ayrıntılı düzenlenmiştir.
Temsilci; temsil ettiği gerçek veya tüzel kişinin iradesini taşıyan, onun adına hareket eden kişidir. Bunun tabii sonucu olarak temsilcinin yaptığı iş ve işlemlerden ötürü hak ve borçlar temsil ettiği kişi adına doğar. Dernek genel başkanının görevi, kanun ve tüzük hükümleri doğrultusunda derneği diğer yönetim kurulu üyeleriyle birlikte yönetmektir. Aynı durum dernek şube başkanı içinde geçerlidir. Dernek genel merkez yönetim kurulu, bazen dernek şubeleri aleyhine kararlar alabileceğinden dernek ile şube arasında menfaat çatışması oluşabilir. Bunun için dernek genel başkanlığı ile dernek şube başkanlığının aynı kişide birleşmesi söz konusu değildir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Ç... Şubesinin genel kurul toplantısının 12.04.2009 tarihinde yapıldığı, toplantıda 357 dernek üyesinin hazır bulunduğu, birleşen davanın davacısı B.. B.."ın ise toplantıya katılmadığı, toplantıda divan başkanlığına aynı zamanda dernek genel başkanı olan K.... E.."ün, divan üyeliklerine de dernek şubesi üyesi olmayan dernek genel merkez yönetim kurulu üyelerinin getirildiği, daha sonra da şube başkanlığına K.. E.."ün seçildiği böylelikle dernek genel başkanlığı ile dernek şube başkanlığının aynı kişide birleştirildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler ile yapılan açıklamalar dikkate alındığında dernek genel başkanlığı ile dernek şube başkanlığının aynı kişide birleşmesi hukuka uygun bulunmadığından birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davacı B.. B.."ın davasının da reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.