11. Hukuk Dairesi 2013/9231 E. , 2013/23034 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 25. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.09.2012 tarih ve 2011/230-2012/198 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 24.12.2002 tarihli satın alma sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeye göre DN 1200 vana lastiği, EPDM emtiasının davalı tarafından üretilip, davacıya teslim edileceğini, bu lastiklerin üretilmesi için gerekli kalıpların da yine davalı şirket tarafından üretileceği ve sözleşmenin 6/son maddesine göre, kalıpların 3 yıl süre ile davalı tarafından muhafaza edilerek 3 yılın sonunda kalıbın muhafaza yeri için karşılıklı görüşmeler yapılacağının kararlaştırıldığını, davalı şirket tarafından kalıpların iade edilmediğini, müvekkilinin yeni kalıp yaptırmak zorunda kaldığını ileri sürerek 22.397,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, sözleşmede bu kalıbın hangi tarihten itibaren 3 yıl süre ile muhafaza edileceği hususuna bir açıklık getirilmediğini, müvekkili şirketin conta kalıbının akıbeti ile ilgili davacı ile görüşmeler yaptığını, ancak bu konuda davacı tarafından her hangi bir cevap verilmediğini, davacının bu kalıpları yeniden yaptırmak zorunda kaldığı iddiasının muallak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 818 sayılı BK"nın 98/2. maddesi yollamasıyla, BK"nın 44. maddesinin somut olayda uygulanmasının zorunlu olduğu, her ne kadar davalı tarafın, mülkiyeti davacıya ait olan kalıpları, iade etmek borcu altında olduğu açıksa da, muhafaza süresi sonunda, tarafların karşılıklı görüşme ile yeni muhafaza yerini belirleyecekleri kararlaştırılmasına rağmen, davacının bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini kanıtlayamadığı, emtianın üretilerek, davalı tarafından muhafaza edilmeye başlandığı 2003 tarihinden itibaren 3 yıllık sürenin 2006 yılında sona erdiği, işbu davanın 2010 yılında açıldığı, aradan geçen 4 yıllık süre içinde, davanın açılmasından kısa bir süre sonra gönderilen ihtarnameden evvel davalı tarafa kalıpların iadesi hususunda başvurduğunu kanıtlayamadığı, buna göre sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirmediği, kaldı ki 818 sayılı BK"nın 468. maddesinde, iade masraflarının emanet verene ait olduğunun belirtildiği, davacı tarafın takdiren %50 müterafik kusurunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 11.198,50 TL"nin tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 432,35 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 308,20 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.