MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2014
NUMARASI : 2012/456-2014/89

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, irtifak hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 6569 ada 13 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından yapılan binanın, buradan geçen irtifak haklarını ihlal eden nitelikte ve tehlikeli olduğunu, bu nedenle tecavüzün önlenmesine ve tecavüzlü bölümlerin yıkılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, güvenlik mesafelerine ilişkin herhangi bir tecavüzünün olmadığını, tehlikeli bir durumun olmadığını, ayrıca başka bir parsel üzerinden irtifak hakkı kurulması gerektiğinin kendilerine bildirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 6569 ada 13 parsel numaralı taşınmaz üzerinde bulunan yapının, 07.05.2013 tarihli teknik bilirkişi raporu ve 03.07.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporu ekindeki vaziyet planına göre, yatayda taralı alan olan 320,12 m2, düşeyde ise planda "A" noktasında 5,34 m2 ve "B" noktasında 7,84 m2"lik tecavüzün men"ine ve bu bölümlerin kaline kararı verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Taşınmaz mülkiyetinin içeriğini düzenleyen Türk Medeni Kanununun 718. maddesi gereğince mülkiyet kapsamına, ayrık durumlar hariç yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Dolayısıyla, irtifak hakkına tecavüzlü olduğu iddia edilen yapı üzerinde mülkiyet hakkı olan tapu kayıt maliki davada taraf olmadan yokluğunda kal hükmü kurulamaz.
Somut olayda ise, dosyada bulunan tapu kayıt örneğinde 6569 ada 13 parsel sayılı taşınmaz malikinin İstanbul D.. O.. Sanayi Bölgesi olduğu görülmektedir. Mahkemece, tapuda kayıtlı taşınmaz maliki aleyhine de dava açmak üzere davacıya uygun bir süre verilmeli, açıldığı takdirde bu dosya ile birleştirilmeli ve yöntemince savunması alınarak dava görülüp sonuçlandırılmalıdır.
Taraf teşkili sağlanmaksızın çekişmenin esasının incelenmesi doğru olmadığından, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.