Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7979
Karar No: 2013/23033
Karar Tarihi: 17.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/7979 Esas 2013/23033 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin ortaklarının müvekkilini dışladığını iddia ederek, 05.10.2006 tarihinde yapılan toplantıda müvekkilinin var gösterilerek sermaye artırımı kararı alındığını ancak kendisine haber verilmediğini ileri süren davacı tarafından, söz konusu sermaye artırımı kararının usulsüz olduğu gerekçesiyle iptal davası açılmıştır. Davacı daha sonra, 06.06.2008 tarihli sermaye hisse dağılım kararının da iptal edilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkeme, Dairemizin bozma ilamına uygun olarak yapılan yargılama sonucunda her iki kararın da usulsüz olmadığına ve davacının talebinin yerinde olmadığına karar vermiştir. Makalemizde, mahkeme kararında bahsi geçen TTK'nın 538. maddesi ve MK'nın 2. maddesi ayrıntılı olarak açıklanacaktır.
11. Hukuk Dairesi         2013/7979 E.  ,  2013/23033 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret (Kadıköy 3. Asliye Ticaret) Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 01.11.2012 tarih ve 2011/757-2012/1166 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, müvekkili ile şirket ortakları arasında ailevi nedenlerle husumet doğduğunu, diğer hissedarların müvekkilini şirketten dışladıklarını, 05.10.2006 tarihinde yapılan toplantıda müvekkilinin var gösterilerek sermaye artırımı kararı alındığını, ancak müvekkilinin bu toplantıdan haberdar edilmediğini, söz konusu toplantının TTK"nın 538. maddesinde öngörülen şekilde yapılmadığı için usulsüz olduğunu, sermaye artırımı kararının ortakların mesuliyetini artıran kararlardan olduğunu, bu nedenle ittifakla alınmasının gerektiğini, sermayenin 50.000 TL"den 500.000 TL"ye yükseltilmesinin MK"nın 2. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, 05.10.2006 tarih 2006/1 sayılı sermaye artırımı kararı ile 06.06.2008 tarih 2008/1 sayılı sermaye hisse dağılım kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının genel kurula katıldığını, tüm pay sahiplerinin hazır bulunması ve hiçbir ortağın itiraz etmemesi halinde TTK"nın 538/son maddesi gereğince çağrı yapılmasının gerekmediğini, davacının sermaye artırımı kararına muhalif kalmadığını, şirket sermayesinin artırımı kararının MK"nın 2. maddesine aykırı olduğu iddiasının yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde,Yargıtay bozma kararında sözü edilen genel kurul tarihi 05.12.2006 değil, 06.12.2006 tarihi olduğu, davacı asil, isticvap beyanında, 06.12.2006 tarihli hazirun cetvelindeki imzanın kendisine ait olduğunu açıkça beyan ettiği, davacının genel kurula katıldığı kanıtladığından bozma ilamında sözü edilen butlan sebebinin gerçekleşmediği, 06.06.2008 tarihli karar yönünden ise, davacının bakiye sermaye borcunu ödemediğinin ihtilafsız olduğu, kararın, sermaye paylarının yeniden belirlenmesi için ortaklar kurulunun toplantıya çağrılması temennisi içerdiği, bu kararın ortaklar kurulu kararı gibi tescil ve ilan da edilmediği, anasözleşmenin tadiline dair bir ortaklar kurulu kararı alınırsa davacının ayrıca dava açma hakkı olacağı gerekçesiyle , davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi